hemoglobin

omurgalı canlıların kanlarında yer alan eritrositlerin içerisinde bulunan ve solunum organlarınlarına karbondioksit taşıyıp solunum organlarında üretilen oksijeni diğer vücut dokularına taşıyan proteindir.

bunun çok garip bir ölçü birimi var. bir de buna kan diyorlar. mesela hemoglobin seviom xxx bilmemne gibi havalı bir kelime kullnamak yerine insanlar kanım 14.2 falan diyorlar.

bir de ne kadarı normal o belli değil. zart hastahanesi 11.5 ile 16 arası normal diyor, filanca kan merkezi, iyice atton 13-15 arası normal diyor.

hemoglobin seviyeniz düşük olunca uyuşuk ve üşüyen bir insan oluyorken çok olunca hareretli ve stresli oluyorsunuz.

ve lütfen unutmayın, kaynak: kıçım.
değişen referans aralıkları testin çalışıldığı cihazda kullanılan solüsyonlara bağlı olabileceği gibi, dünyanın değişik coğrafyalarında yaşayan insanların bize göre düşük görünen hemoglobin seviyeleri onların yaşam standartlarına göre normaldir. genel olarak +-1 kişiye ve sağlık durumuna göre çokta önemli değil. eğer yüksek bir hemoglobin seviyeniz var ise kan basıncınız artabilir. kan bağışı yapmakta fayda vardır. sağlıklı günler *
miyoglobine benzeyen 4 tane monomerden oluşan, tetramerik bir proteindir. 4 tane hem ( prostetik grup ) ‘e sahip olduğu için tek bir hemoglobin 4 tane oksijen molekülü bağlayabilir/taşıyabilir. alpha ve beta alt üniteleri birbirlerine zayıf, kovalent olmayan bağlarla bağlanmıştır. oksijene olan ilgisi değişiklik gösterir ama bir fetüsün hemoglobininin oksijen ilgisinin bir yetişkininkinden daha fazla olduğu söylenebilir. amacı; miyoglobin gibi oksijeni depo etmek değil, taşımaktır. bunu da bohr etkisi ile gerçekleştirir.

oksijen doygunluğu grafiğine bakıldığında sigmoid bir eğriye sahip olduğu gözlemlenilebilir. oksijene olan doyum arttıkça oksijen ilgisi de artmaktadır. bu yüzden akciğerlerde ilgi fazlayken kaslardaki ilgi düşüktür.