iskenderiye kütüphanesi

ünlü makedon kralı büyük iskender'in generali sonrasında mısır kralı olan ptolemaios soter tarafından iskenderiye kentinde kurulan, rivayetlere göre dünyadaki tüm kitapların bir nüshasını bulunduran devasa kütüphane. yine rivayetlere göre sezar tarafından tahrip edilmiş, sonrasında hristiyan bağnazlar tarafından pagan tapınağı olduğu gerekçesiyle tamamen yıkılmıştır. insanlık adına utanç vericidir varlığını sürdürememesi.
- insan uygarlığının en büyük ve kapsamlı bilgi arşivi idi!
- insan uygarlığının en kritik dönemlerine dair bilgilerin saklandığı ve isteyenlere sergilendiği yegane kutu idi!
- insan uygarlığının ürettiği en yüksek toplum modellerini görmüş ve yansıtmış bir kara kutu idi!
- insan uygarlığının en iğrenç eylemlerinin ve tutumlarının pörtlediği bir sahne oldu. defalarca yakıldı ve yıkıldı. hangi egemenin emri altına girdiyse, her gelenin ilk yaptığı şey, bu bilgi mahremine tecavüz etmek oldu!
- maruz kaldığı saldırıların nedeninin, günümüz inançlarına ilişkin özel sırların yok edilmesine karar veren iktidar sahipleri olduğu söylenir. hatta, sırf bu kütüphanenin tahrip edilmesi yüzünden, eski uygarlıklarla aramızdaki bağların koptuğu ileri sürülür.
- ama, yaşadığı tüm tahribata rağmen, hala dünyanın biricik iskenderiyesinin gözbebeğidir...

bu kütüphanenin başına gelenin bir benzeri de alamut kalesi için gerçekleşmiş. tıpkı buradaki gibi orada da tarihi değiştirebilecek düzeyde el yazması eserlerin olduğu rivayetleri var. hatta bilenleriniz vardır; kaleyi timur önderliğindeki türk orduları yıkmıştır. bu hareketle iran haşhaşileri sert bir darbe alarak eski güçlerine kavuşamamışlardır, hatta gerileyerek yok olmuş da diyebilirsiniz fakat haşhaşilerin yani suikastçilerin günümüzde de varlığını sürdürdüklerini düşünüyorum. (bunu sadece bir iktidar mücadelesi olarak mı yoksa sünni inancının şii "kültürüne" olan saldırısı olarak mı görmeliyiz o konuda emin değilim.)

yine benzer rivayetler iskenderiye kütüphanesi'nin yıkımı için söz konusudur. fakat bu sefer yükselen semavi dinlerin müritlerinin deli cesareti, antik dönem gelişmiş mısır medeniyetine karşı önemli üstünlük kazanarak yıkılmasını sağlamıştır. kütüphanenin ard arda müslüman ve hristiyan ordularının hışımına uğradığı söylenmektedir. üzücü olan durum bence budur. "dark age" dediğimiz dönemlere girişin göstergelerinden. hatta bu karanlık çağ öylesine uzun sürmüştür ki neredeyse rönesans'a kadar aydınlıkçı pek fikir geliştirilememiş, pek yazma eser yazılamamış ve az çok bir şeyler yapmak isteyen düşünür ve bilim adamları da yine bu ilahi din kurumları tarafından elimine edilmiştir.

tarihte kelebek etkisi dediğimiz şeyin etkisinin olduğuna inanıyorum biraz. ha, tek neden tabii ki bu değildir fakat tarihi değiştiren çoğu şey bu yazma eser kütüphaneleri ve derme çatma bilim evleri-rasathanelerde ortaya çıkmıştır. siz uygulama alanlarını yağmalar ve yok ederseniz sonra neden bu durumdayız deme hakkınız kalmaz. bugün mısır'ın hali bu kadar kötüyse bunda zamanında sahip oldukları eşsiz medeni kültürü yok etmelerinin önemli nedeni olduğunu düşünmekteyim.
eukleides, sisamlı aristharkhos, eratosthenes ve batlamyus'u yetiştirmiş olan muhteşem bilgi hazinesi.
hypatia yunan filozof, matematikçi ve astronomdur. iskenderiye kütüphanesi'nde felsefe, matematik ve astronomi üzerine dersler veriyordu.

maalesef dönemin hristiyan din adamlarının kiliselerde kadının toplumda geri planda tutulması gerektiği vaazlerinden sonra derisi yüzülerek, işkence edilerek ve yakılarak katletildi.

ne zaman iskenderiye kütüphanesi deseler aklıma bu elim olay gelir.