jodie foster'ın altın küre konuşması

bilineni çok güzel ilan etmiş. eşcinselliğin görünürlüğü adına atılan her adım gibi jodie foster'ın yaptığı açıklama da hem sevindirmiş hem de cesaret vermiştir.**
altın kürede sadece eşcinsel olduğunu tüm dünyaya "yeniden" ilan etmekle kalmamış, mahremiyet üzerine de ünlü olmalarıyla ünlü olan pek çok kişiye ayar veren bir konuşma gerçekleştirmiştir.

(bkz: ünlü olmayla ünlü olmak)****
harika kadın.herşeyi yine kendi sitilinde yaptı.seyircilerin kulaklarına değil kalplerine konuştu
türkçe çevirisini aradığım konuşma, o kadar okumuş adamlar var sözlükte yok abi biri de çevirip yazmıyor şuraya.

ahanda adamlar ingilizcesini yazmış.

http://www.guardian.co.uk/film/2013/jan/14/jodie-foster-golden-globe-speech-transcript
helal olsun delikanlı abla.
konuşmanın bir kısmı fiddy tarafından çevrilmiştir *, geri kalanı için çevirecek bi baba yigit aranıyor.

evet, siz snl fanları için, 50 yaşındayım! 50 yaşındayım! biliyor musunuz, aslında bunu üzerimde bu elbise olmadan yapmalıyım, ama biliyorsunuz, belki daha sonra trader vic'in yerinde, kızlar ve erkekler. ne dersiniz? 50 yaşındayım! biliyor musunuz, bu gece yürütecimi getirecektim aslında ama, göğüs dekoltesiyle hiç uymuyordu.

robert [downey jr], sana her şey için teşekkür etmek istiyorum: senin tamamen kaçık, seri atış yapan beynin, o tatlı giriş konuşması. seni ve susan'ı çok seviyorum, ben ne zaman ağzımdan köpükler saçarak, "oyunculuk ile işim bitti, oyunculuk ile işim bitti, bitti, bitti." dediğim o eşiğe geldiğimde beni oradan geri döndürdüğünüz için size minnettarım. güvenin bana, film endüstrisinde 47 sene çok uzun bir zaman. siz şu altın kürecilere sorun, çünkü siz çılgın çocuklar, siz ezelden beri buralardasınız. biliyorsun, phil, sen bir delisin, aida, scott - bu gece beni onurlandırdığınız için teşekkür ederim. yılın en eğlenceli partisi ve şu an balo kraliçesi gibi hissediyorum.

teşekkür ederim. tüm bu kliplere bakmak, biliyorsunuz, saç modelleri ve çılgın platform ayakkabılar, hiç bitmeyen bir ev videosu kabusu gibi, ve burada tüm bu masalarda oturan insanlar, bir çeşit aile gibi. daha çok babalar var. yapımcılar, yönetmenler, meslektaşım aktörler, aşk sahneleri sırasında beraber kıkırdadık, birbirimizi yumrukladık, birbirimizin üzerine ağladık, tükürdük, kustuk, sümkürdük – ve bunlar sadece sevdiğim sahne arkadaşlarımdı! ama siz herkesten daha iyi biliyorsunuz ki en güzel anılarımı ekibin üyeleriyle paylaşıyorum. kanı hareketlendiren arkadaşlıklar, erkek ve kız kardeşler. beraber filmler yaptık ve bundan daha yakın olunmaz.

madem ki burdayım ve itiraf modundayım, sanırım hiçbir zaman yayında söylemeye cesaret etmediğim bir şeyi söyleme isteği duyuyorum. bu biraz gergin olmama sebep olan bir açıklama, fakat reklamcım kadar gergin değilimdir, ha jennifer? ama artık bunu ortaya koymalıyım, değil mi? yüksek sesle ve gururlu, değil mi? bu yüzden bu konuda desteğinize ihtiyaç duyacağım.
konuşmanın devamı;

bekarım. evet, bekarım. şaka yapıyorum – gerçekten şaka yapmıyorum ama şaka yapıyorum sayılır. coşkunuz için teşekkürler. ıslıklarınızı duyabilir miyim? tanrı aşkına. umarım büyük bir itiraf konuşması olmayacağından dolayı hayal kırıklığına uğramazsınız çünkü ben itirafımı bin yıl önce taş devri zamanlarında çoktan yaptım. o eski zamanlarda hassas bir genç kız, güvendiği arkadaşlarına, ailesine ve iş arkadaşlarına daha sonra da adım adım onu tanıyan ve gerçekten tanıştığı herkese açıldı. ancak görünen o ki bugünlerde her ünlünün özel hayatındaki tüm detayları bir basın toplantısıyla ve televizyon programında onurlandırması bekleniyor.
belki buna şaşırabilirsiniz ancak ben bir honey boo boo(amerika’da yayınlanan bir tv programı) çocuğu değilim. üzgünüm, bu ben değilim. asla olmadım ve asla da olmayacağım. lütfen ağlamayın çünkü benim yaşam öykümü anlatan bir reality show oldukça sıkıcı olurdu. yayından kaldırılmamak için marion cotillard (inception’da leonardo dicaprio’nun eşini oynayan kadın) ile öpüşmem gerekirdi veya daniel craig’in kıçını tokatlamam gerekirdi.
ancak yürümeye başladığınız günden beri göz önünde olan biri olduysanız, tüm tuhaflıklara karşı gerçek, dürüst ve normal bir hayat için savaşmak zorunda kaldıysanız, o zaman siz de özel hayatın değerini diğer her şeyden üstte tutabilirsiniz. özel hayat. ilerde bir gün, insanlar geriye dönüp bakacak ve bir zamanlar özel hayat kavramının ne kadar güzel olduğunu hatırlayacak.
böylesine uzun bir kariyer boyunca akıl sağlığınızı korumanızı sağlayacak birkaç sır var. ilk olarak, insanları sev ve onların yanında ol. şuradaki 222 numaralı masa, ünlü olmayan yüzlerle dolu tuvaletin yanındaki masaki yüzler tüm bu yıllar boyunca benimleydi. menajerim joe funicello – joe, tam 38 yıldır birlikte çalışıyoruz, inanabiliyor musun? her ne kadar o ilk 8 yılı saymasa da.
matt saver, pat kingsley, jennifer allen, grant niman ve onun amcası jerry borack, huzur içinde yatsın. ömür boyu benimle olanlar. bugün burada veya evlerinde olan ailem ve arkadaşlarım ve tabiki mel gibson. sen de beni kurtardın, biliyorsun. hayatımın en derin aşklarından, birlikte çocuğumuzu yetiştirdiğimiz, eski sevgilim, ruh ikizim, tüm sırlarımı bilen, kayak arkadaşım, danışmanım, en kıymetlim, 20 yıldır en iyi arkadaşım cydney bernard’i tanımamış olsaydım şu an burada duruyor olmam mümkün değildi. teşekkürler cyd. modern ailemizle çok gurur duyuyorum. harika oğullarımız. nefes alma ve büyüme nedenlerim charlie ve kit, benim kanım, benim ruhum. çocuklar, eğer bilmiyorsanız söyleyeyim, tüm bu konuşma sizin için.
sıra geldi hayatımdaki en harika etkiye, benim harika annem, evelyn. anne, biiliyorum ki şu an mavi gözlerinle içeride bir yerlerdesin ve bu akşam anlayamayacağın pek çok şey var. ancak önemli olan sadece tek bir şey var: seni seviyorum, seni seviyorum, seni seviyorum. ve umarım bunu 3 defa söyleyince, sihirli ve mükemmel bir şekilde senin ruhuna girecek ve seni bu hayatta iyi bir şeyler yaptığını bilmenin keyfi ve onuruyla dolduracak. harika bir annesin. lütfen, bu dünyadan gitmeye hazır olduğunda bunu da kendinle götür.
charlie ve kit, gördüğünüz gibi anneniz de bazen kendini kaybedebiliyor. elimde değil. bu, bir dönemin sonu ve bambaşka bir şeylerin başlangıcı olarak hissettiriyor. korkutucu ve heyecan verici. peki, şimdi ne olacak? bir daha bu sahnede veya herhangi bir sahnede bir kez daha bulunmayabilirim. değişimi sevmek zorundasınız. hikayeler anlatmaya, duygusallaşarak başkalarını duygusallaştırmaya ve dünyanın en harika işini yapmaya devam edeceğim. sadece bundan sonra farklı bir konuşma çubuğu tutuyor olabilirim. ve belki bu, parıltılı olmayacak, belki 3000 ekranda açılmayacak, belki o kadar sessiz ve hassas olacak ki sadece köpekler duyabilecek. fakat bu, benim başarısızlığım olacak. jodie foster buradaydı, halen buradayım ve insanlar tarafından görülmek, derinlemesine anlaşılabilmek ve çok yalnız olmamayı istiyorum.

hepinize eşlik ettiğiniz için teşekkürler, nice 50 yıllara.

*