'çocuk' kelimesinin önüne getirilen 'kız' sıfatı, erkek çocuğu ifadesinin yaygın olmayan kullanımıya birlikte düşünüldüğünde, çocuk kelimesinin tıpkı insan kelimesi gibi default/öntanımlı halinin de erkek olduğunu düşündürüyor.
çocuk kız olduğunda mutlaka cinsiyeti belirtilme ihtiyacı duyuluyor ki aslında geleceğin kadını olarak şekillendirilecek bir proje olan çocuğa ona göre muamele edilsin. işin en sakıncalı tarafı da bizzat medya içeriklerinin bu ifadeye sıkı sıkı sarılmasıdır. haber içeriklerinde erkek çocukları sadece çocuk olarak geçerken geleceğin muhtemel haberlerinde 1'i kadın ifadesine malzeme olacak çocuklar da kız çocuğu olarak tanımlanıyor.
nazım hikmetin atom bombasına karşı olan tepkisini dile getirdiği şiirlerden biri.. hiroşima olarak da bilinir. zülfü livaneli tarafından bestelenmiş ve seslendirilmiştir. sevingül bahadırın yorumu da dinlemeye değer.
sevingül bahadır yorumu: zülfü livaneli yorumu:
"ölü kızcağız"
bugüne kadar dolaşıyor dünyayı övünüyor gibi mi geliyor ne değil dolaşan o küçücük japon kızcağızı da insanları atom harbine karşı savaşa çağırıyorsa çağırabiliyorsa ve insanlar onun incecik sesine kulak kabartıyorsa o bu kuvvetini hiroşimada bir kağıt parçası gibi yanıp kül olmak pahasına kazandı.
kapıları çalan benim kapıları birer birer. gözünüze görünemem göze görünmez ölüler.
hiroşimada öleli oluyor bir on yıl kadar. yedi yaşında bir kızım, büyümez ölü çocuklar.
saçlarım tutuştu önce, gözlerim yandı kavruldu. bir avuç kül oluverdim, külüm havaya savruldu.
benim sizden kendim için hiçbir şey istediğim yok. şeker bile yiyemez ki kağıt gibi yanan çocuk.
çalıyorum kapınızı teyze, amca, bir imza ver. çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler.