çok değer verdiğim ve bende çok ayrı yeri olan gruplardan bir tanesidir.
bazen merak ederim. acaba bir gün, yağmurlu bir günde freezing moon dinleyerek sokaklarda boş boş dolaşan; kendisine selam verecek ilk kişiyle tanışabilecek kadar hayattan bıkmış ve adeta bir kurtarıcı bekleyen 15 yaşında bir çocukla karşılaşır mıyım diye.
edit: yazar burada kendi ergenliğini -ki hala daha tam olarak içinden çıkabilmiş değil- özlemle anıyor.