azıcık düşününce hatırladığım bir ödp gerçeği var ; türkiyede sol partilerde lgbtt hakları konusunda duyarlılık ilk onlarla başlamıştır. yiğidi öldür hakkını yeme demişler.
söylemin tıkandığı eşiktir ; o eşiğe kadar herkes marşlarla şarkılarla ; türkülerle bayram havasında yürürken o eşiğe gelince herşey unutulur düzen ne sunarsa ona yaltaklanılır .
jarvis cocker öncülüğünde 80 lerin başlarında ingiltere sheffield da dogmuş bir topluluktur. adlarının geçtiği hiç bir kadro sönük olarak tanımlanmamalıdır ; çarpılırsın ağzın burnun yer değiştirir o derece sıkı bir topluluktur.
bdp ve chp nin düzenlenmesi için başvurdukları cinsel yönelim ve tercih haklarının insan hakları kapsamında değerlendirilmesi talebinin iktidar partisi ve mhp tarafından şiddetle reddedilerek geçemediği ; lgbtt bireylerinin diğer yurttaşlarla eşit olmadığını söyleyen anayasadır.
doğru düzgün şeyler yazıyor ; kendini ispatlamak , ortam karıştırmak , ilgi çekmek gibi ergen hezeyanlarından uzak temiz yazar. genel itibariyle incelediğinde herkese birşeyler katmak için yazdığı belli ; kimsenin skinde bile olmayacak şeylerle sol frame süperstarı olma eğilimi yok gibi ki takdire şayan bir eğilim.
post progressive punk ekolünde new model army ve the cure ile birlikte anılırlar ; bana kalsa the cure hadisesine ikinci dönem hariç altyazısını eklerim ama çoğunluk öyle düşünmüyor tabii. (keza its friday im in love çalışmasının post progressive punk ekolünün neresine oturtulacağı sorusunun cevabı hiç verilmedi )
bir gün yolda yürüyorum kafamda eşcinsellerin ne kadar dejenere oldukları fikri var sonra bi baktım karşımda koca bir kalabalık hepsi böyle dejenere dejenere geliyorlar biranda homofob oldum öyle bir his kapladı içimi birden .bunların aynı anda tesadüf etmeside çok kafamı karıştırdı hemen yazayım dedim sol framede görünce çok dolu bir paylaşım olsun diye.
az önce aradı adam bi müjde vermek için kapatırken " hadi öptüm " dedikten sonra " aaaa yok yok böorghk öpmedim öpmedim ne öpecem " falan diyip yüzüme kapattı telefonu. bir başka örnek izmirde keyifli bi akşam yemeğinde resmen içime düşen vatandaşa bi gaflete düşüp peçeteye yazıp vermek suretiyle söylemiştim , adam ertesi gün için yalvar yakar planladığı plaj organizasyonuna gelmedi , karısı kızıyomuş ne demekse artık.
ben bir ara ciddi ciddi motive olursam sihirle büyüle ışığı açıp kapatabileceğimi düşünüyodum sonra dedim ki la ben manyakmıyım o kadar enerjiyi ne diye ota boka harcicam çarşıda pazarda görüp kestiğim tipleri koli yapmaya harcarım dedim vazgeçtim. ışığı büyüyle açacakmış. salak limonagaci nolacak.
1973 izmit doğumlu senaryo yzarı ve yönetmen başlıca işleri bana göre polis ; güneşin oğlu ve celal tan ve ailesinin aşırı acıklı hikayesi ben dışında kime sorsan tek işi leyla ve mecnun.
absürd türk sineması dendiğinde aklıma bu adamın adı geliyor cahilim ben allah bilir daha kimler vardır kimler hadi biri çıkıp bilgilendirsin beni.
bu arada celal tan ve ailesinin aşırı acıklı hikayesindeki sedyede yatan babaannenin canın cennette sikin amcıkta dediği an " o an"dır hayatımda.
atasözü sayılır mı bilemem ama nasılsınız diye sorulduğunda verdiğim cevaptır ; şöyle ki rawşa mın weke rixa çeleka. anlam : halim keyfim baharda altına sıçan inekler gibi.
sanıyorum bilinçli olarak itibarsızlaştırma , değersizleştirme amaçlı yapılan girişim , özellikle takip ediyorum belli isimler mütemadiyen bu odaklı girişleriyle gözüme takılıyor , eşcinsellerin ne terbiyesizliği kaldı , ne adiliği , değersizliği , aşağılıkları vesair , yaptıkları şeyin adı trollük müdür nedir bilemiyorum ama sözlükten soğuma nedenleri başlığı altına hiç düşmemiş bir sorundur.
eşcinsellik ve eşcinsel odaklı bir oluşum olan şu sözlükte konuya dair hiç kimsenin bir rahatsızlık içinde olmaması da başka bir muammadır ( malum yazarlarla konuya dair özelde görüşülmüşse bundan haberimizin olmaması gayet normaldir ancak yapılmış olabilirliği varsayılan görüşmelerin de bir işe yaramadığı ortadadır )
bir eşcinsel olarak bu yönlü giydirmelerin ısrarla ve ilginç biçimde hiç eleştirilmiyor olması beni rahatsız etmektedir. ayı sözlükte ısrarla translara , lezbiyenlere , lubunyalara , heterolara mesnetli mesnetsiz geçirilmesinden rahatsızım herkesin ilgisine.
trt'den kopması tamamen politik duruşu nedeniyle koparılması olarak düzeltilebilecek meseledir. dobra kadın , zeki kadın , on numara akademisyen zekası ile oldum olası takdirimi kazanmış kişidir. türkiye'de 10 tane banu avar olsa memleket isveç'i, norveç'i patlatırdı çoktan.
kim olduğunu ne yaptığını ne için hayatından vazgeçtiğini bilmeden , sadece orda burda adını duyup onun gibi olmak istemediğim , hatta kendisinden hoşlanmadığım , nerede oturduğunu bilsem üç beş arkadaşımı alıp gidip linç edebileceğim adam. ( kadın da olabilir gerçi deniz unisex bir isim ) her neyse işte tanımıyorum ama hakkında hiç hayırlı şeyler duymadım söyleyin karşıma çıkmasın " öldürtürüm "
lezbiyen sözlük yazarlarının encüklerinin yarıçapı vs türünde ne naneye yaradığı belirsiz anketler sol framede sürekli birbirlerine yağcılık yalakalık lezbiyenlerin ne kadar aşağılık oldukları lezbiyenlerin 30 yaştan sonra ne kadar sündüğü sarktığı kim lezbiyen olmak ister ki ? dünyanın en dejenere yaratıklarının lezbiyenler olması gerçeği seri eksi oy veren lezzo 2 tane karşıt görüş hakkında entrysi görünce bunu propagandacılık sayıp yaygaranın feriştahının çıkması içi dolu olması gereken ama her tıklayışında içi boş olan bkz. dünyaya bi daha gelsem hayatta lezbiyen olmak istemem türünde son derece dişe dokunur yazılar çiziler kendin gibi olmayan her insana çemkirip küstürüp kaçırıp ondan sonra da millet niye yazmıyo içerikli entryler
sanıyorum bilinçli olarak itibarsızlaştırma , değersizleştirme amaçlı yapılan girişim , özellikle takip ediyorum belli isimler mütemadiyen bu odaklı girişleriyle gözüme takılıyor , eşcinsellerin ne terbiyesizliği kaldı , ne adiliği , değersizliği , aşağılıkları vesair , yaptıkları şeyin adı trollük müdür nedir bilemiyorum ama sözlükten soğuma nedenleri başlığı altına hiç düşmemiş bir sorundur.
eşcinsellik ve eşcinsel odaklı bir oluşum olan şu sözlükte konuya dair hiç kimsenin bir rahatsızlık içinde olmaması da başka bir muammadır ( malum yazarlarla konuya dair özelde görüşülmüşse bundan haberimizin olmaması gayet normaldir ancak yapılmış olabilirliği varsayılan görüşmelerin de bir işe yaramadığı ortadadır )
bir eşcinsel olarak bu yönlü giydirmelerin ısrarla ve ilginç biçimde hiç eleştirilmiyor olması beni rahatsız etmektedir. ayı sözlükte ısrarla translara , lezbiyenlere , lubunyalara , heterolara mesnetli mesnetsiz geçirilmesinden rahatsızım herkesin ilgisine.