bir de, ve, falan, çok güzel, ama, lem, özledim, yorgunum, bıktım, çikolata... *** en hızlısından edit: ayı kelimesinin anlamını geç olsa da güç olmayan bir şekilde öğrendim. sadece tanım yapıp gitseymişim iyiymiş. *
``ayılar konuşabiliyor mu ki?`` dedi michael madsen. acıkmıştı, bıçağı eline aldı, ekmeği dilimledi. sonra durdu. ekmek kesmek, kulak kesmekten sıkıcı bir işti. o anki farkındalığı, fırında unuttuğu patateslerin kokusundan daha az keskindi. fırına yöneldi, kapattı. uyku fikri, kafasını davlumbaza çarptığı anda daha acı hissettirdi kendini. ve başını yastığa koydu... ve gözlerini kapadı...