tekerleme gibi oldu. bu durum ancak amerika ve buna benzer gelişmiş ülkelerde görülebilir. örneğin anal ve oral seksin yasaklandığı bir ülke olan türkiye de görülmesi şuan için mümkün değildir.

1999 yılında, georgina beyer isimli transseksüel parlamenteri, işçi partisi vekili olarak meclise seçen yeni zellanda, bu onura sahip ilk ülke olmuştur.
beyer bu görevi 3 kez üst üste seçilerek 2007 ye kadar sürdürmüştür.

italya, meclisinde transcinsel milletvekili olan ilk avrupa ülkesi olmuştur. vladimir luxuria, 2006 yılında komünist partisi nin lazio bölgesi adayı olmuş, bütün engelleme çabalarına hatta fiili saldırılara rağmen meclise girmiş, ancak 2008 yılında yapılan erken seçimlerde yeniden seçilememiştir.
vladimir luxuria, hiç bir zaman cinsiyet değişterme operasyonu yaptırmamış olmasına rağmen, hep kadın kimliğinde yaşamayı tercih etmiştir. (bkz: cross dressing)
merkez sağ partiler sürekli luxury nin vekilliğini marjinalleştirmeye çalışmış, onun bir dönem cinsel kimliğinden dolayı iş bulamayıp sex isçiliği yapmasını sürekli gündemde tutmuşlardır. yine sağ partilerden bir kadın milletvekili onun meclisteki kadın tuvaletini kullanmasını istemediklerini ve onun için mecliste 3. bir tuvalet yapılması
gerektiğini ileri sürmüştür. mussolinin kız torunu ve fasist parti üyesi alessandra mussolini luxuria'yi kastederek, faşist olmak ibne olmaktan iyidir şeklinde beyanatta bulunmuştur.

şu anda dünyadaki tek transcinsel parlamenter, polonya meclisine 2011 yılında liberal sol partiden seçilen anna grodzkadır. avrupanın ikinci, dünyanın üçüncü transcinsel milletvekilidir. halen görevinin başındadır. darısı başımıza...

ülkemizde, tbmm de olabilecek bir transcinsel vekil koltuğunun en güçlü adayı sanırım bülent ersoy olurdu. türkiyenin en sevilen simalarından nede olsa. seçim meydanlarında "allahüekber" li, "ablan size kurban olsun" lu konuşmalarıyla epeyce kalabalık bir seçmen kitlesini cezbedeceğinden şüphem yok.
meclise girdikten sonra da, aile ve kadınların kocalarından sorumlu devlet bakanı sıfatıyla kabinede yer alabileceği kanaatindeyim. bu isi fatma sahin'den daha iyi yapacağına eminim.