kedi

  • /
  • 8
tapınılıp yüceltilesi bir hayvandır. bunun yavrusu da varolan en güzel şeydir.

evde kedinizin kemireceği yeşil, çimen gibi, bir şey yetiştirmeniz sindirim problemleri için rahatlatıcı olacaktır.
korktuğum ve çok saygı duyduğum hayvan. özellikle siyahlarına bayılıyorum bunların. böyle yeşil fosforlu gözleri olanlar. bir de çocukken kara kediye uğursuz bir anlam yüklenirdi. "kara kedi geldi, saçını çek" denirdi. ne manası var çözemedim.
artık evimde sayıları 10 olan sevimli tatlışlar.
bir tane uzun tüylü sarman oğlum, bir tane beyaz scottish kızımla beraber deneyimlediğim ev arkadaşlığımda yolculuk ettiğim canlı türü.
bir kere hepsinin karakteri birbirinden farklı ,
özellikle tekir kedilerin , kedi türünün en kralı olduğunu düşünüyorum. aşırı hareketli , aşırı yaramaz, aşırı zeki olduğunu düşünüyorum.
bendeki iki tanesi arasındaki farklara gelirsek, say say bitmez.
sarman olan oğlan, babası tarafından tuhaf bir şekilde eğitilmiş. hayvan kedi değil, köpek gibi gerçekten. mesela iki günlüğüne iş için bir yere gideyim döndüğümde köpek gibi uluyor trip atıyor. eşyaları bırakıp salona geçtiğim anda gelip kafa atıyor suratıma. gerçekten bildiğin gelip kafa atıyor. sonra iki patisiyle sarılıp saatlerce öpüyor. gece ise sarılarak uyuyor.
kız ise kızgınlık döneminde babasına düşkün, bu ay kısırlaştırdığımızda karakterinde ne değişiklik olacağını bilmiyorum. onun dışında ben duşa girdiğimde sağa sola sallanarak ağlıyor.
genellikle dibimde.
babamız isyanlarda, köpeğimiz ve kedilerimizin düşkünlük gösterdiği kişi değiştiğinden bir miktar hüzünlü.
ama her şeye rağmen , sevgi dolu tüy topları iyi ki varlar.
bir gün iyi anlaştığım benimle yuzebilecek bir kedi bulacak ve bağır çağır kulaklarına bi tanesinden bi tanesine can tanesinden can tanesine söyleyecegim

sahiplenmeyi düşünüyorum. ilk tercihim tekir. kedi annesi/babası arkadaşlar benimle deneyimlerini paylaşırlarsa çok sevinirim.
ağız şapırdatması midemi bulandırmayan, aksine bir de tatlı gelen canlı.
bir türlü sevemediğim nankör varlıklar .
sevdiğim bayıldığım tek canlı türü. her şey yok olsun ve dünya kedilere kalsın istiyorum. insan sevmem sadece kedi.
ofiste var mamadan mamaya gelir genelde stres alıcı bir canlı
2 yili gecti, es kontenjanindan 2 tanesiyle beraber yasiyoruz. kedilerden onceki 37 yili kayip olarak goruyorum. biraz yaslilar. bazi saglik sorunlari cikiyor zaman zaman, goz bebegimiz gibi bakiyoruz
gecen gün yavru kedi gördüm annesiyle dayanamadım bir kap mama koydum. bir kap mama laf degil ama anasiyla yavrusunun yemesi inan mest etti hem yavrunun karnı doysun hem ebebeyn olan kedinin ici rahat etsin. yiyecekleri iki lokma şey zaten.

kedilerin bazıları da dana gibi oluyor lap diye yere atlıyor butlarına vurmamak icin kendimi zor tutuyorum.
son derece keyifli ev hayvanları. ilk bakışta bakımı kolay gibi görünse de size oranla çok hızlı yaşlandıklarını unutmayın
eşimin 2 kedisi var, dolayısıyla benim de uzun yıılardır özlemini çektiğim 2 kedim oldu onunla evlendiğimde. 2011 doğumlular, dolayısyla 13 yaşındalar, insan ömrüyle kıyaslayınca 65-70 yaşındalar.
hayvancıklar onlarla beraber olduğum 4.5 sene içerisinde gözümün önünde yaşlandılar. onlarla ilk tanıştığım sıralarda atlayıp hopluyorlar, oyuncaklarıyla dakiklarca oynuyorduk. şimdiyse neredeyse devamlı uyuyorlar, haftada bir falan, o da keyifleri yerindeyse oyuncaklarıyla oynuyorlar.
bunun dışında yaşlandıkça çıkacak rahatsızlıklarını göz önünde bulundurmanız lazım. son iki yıl içerisinde iki kedinin çeşitli tedavileri için yaklaşık 12-13 bin dolar harcama yaptık. öncelikle kedilerimiz kardeş her ikisi de peş peşe triod sorunu yaşadı, radyoterapi gördüler, yaptığımız harcamanın yarısından çoğu buna gitti. neyse ki o dönem toronto'da yaşıyorduk ve tedavi yöntemi mümkündü. kedilerimizden birinin böbrekleri yeterince iyi çalışmıyor ve özel mama yememsi lazım, periyodik kan ve idrar testleri de yapılıyor. bu kedimizin bir gözünde maalesef glaucoma var, bir tür kanser. yaş dolayısıyla yavaş ileriliyor olsa da bir-iki sene içerisnde ameliyatla gözünün alınması gündemde ki bu ameliyat yaşadığımız adada yapılmıyor. diğer kedimizde iki kere kan çıbanına benzer büyük sivilce çıktı. bir kere operasyonla alınması gerekti, neyse ki biyopsi sonuçlarına göre kanser değil. bu kediciğimizin son numarası ise böbrek taşı oldu. idrar yoluna giren küçük bir taş nediniyle iltahaplanma var, ilaçla taşı çözdürmeye çalışıyoruz, ancak böbrekte iki tane daha büyük taş var ve eğer onlar idrar yoluna girerse ameliyat kapıda. şu anda yaşadığımız küçük adada bu ameliyat yapılmıyor. ana karaya geçip yaptırmamız lazım, umarım gerek kalmaz. bu arada farklı böbrek problemieri nedeniyle iki kedinin zinhar ayrı mama yemesi lazım ki tahmin edersiniz bu bizim açımızdan inanılmaz zorlu bir süreç.
özetle son iki yılda yaşadığımız sağlık sorunları bunlar. maddi açıdan sıkıntıyı geçtim, kediler evladınız gibi oluyor, ne kadar yaşça büyük olsalar da. onların acı çekmesi, tedavi süreçleri duygusal olarak yıpratıcı. sıkıntılarını, dertlerin lafla anlatamasalar da hissettiriyorlar, ve çoğu zaman çaresiz kalıyorsunuz. elinizden kucağınıza alıp sarılmaktan başka bir şey gelimiyor.
kısacası demek istediğim, kedi beslemek her ne kadar çok güzel olsa da, yaşlılık günleini düşünerek, öncelikle çıkacak sağlık problemleri için realistik bir bütçe ayırmanız gerekli. ikinci ve daha önemlisi kendinizi duygusal olarak hazırlamanız lazım. 13 yaşına gelen ve çeşitli sağlık problemleri olan kedilerimiz bizimle ne kadar beraber olacaklar bilmiyorum, ama ayrılacağımız gün yaklaşıyor, bu benim hazır olduğum bir ayrılık değil. asla da hazırlanamayacağım. bebekliklerinden beri onları büyüten eşimin nasıl bir tepki vereceğini hayal dahi edemiyorum.
lütfen duygusal ve ekonomik olarak hazır olmadan kedi edinmeyin. son olarak özel kumdan kedi çişi toplamaya hazır olun.
ek olarak, lütfen cins kedi edinmeyin. bizim kedilerimiz alelade tekir ve smokin. buna rağmen bu kadar sağlık problemi yaşıyorlar, cins kedilerde bu sağlık problemleri en az iki kat fazla olacaktır.
  • /
  • 8