aigai

Durum: 51 - 0 - 0 - 0 - 20.10.2024 00:51

Puan: 1002 - Sözlük Kezbanı

14 yıl önce kayıt oldu. 2.Nesil Yazar.

I know I'm awesome
  • /
  • 3

ilişkiyi sürdürmek için yapılması gerekenler

1. sevgi
2. empati
3. uzlasma
4. saygi

bunlardan herhangi biri yoksa o iliski uzun omurlu olmuyor

joanne kathleen rowling

dolores umbridge karakterini aynaya bakarak yarattigina dair bir takim rivayetler mevcut. satosunda somine karsinda oturup, elinde telefon insanlarin hayatlarini zorlastirmaktan keyif alan zalim kisi. geberip gitse zerre uzelmem, dunya cirkef bir terften kurtulmus olur.

ayı sözlük itiraf

40 yasindan sonra yabanci dil ogrenilmiyormus... allah fransizcanin belasini versin. dunyanin en guzel yerlnde yasayip, yerel dili ogrenememek. ben neden bu kadar kabiliyetsizim!

kadın olsaydınız adınız ne olurdu

nevada, neyse ki erkek dogmusum, cok dalga gecerdi millet. yesilcam filmelrindeki soguk ve kotu zengin kizi.

intihar

sevgili yazar, size bos konusmak istemiyorum, belli ki dibe vurdugunuz bir donemdesiniz. 6 sene once tam da bu aylar dibe vurmustum ben de. cok umidim yoktu. annemin ve babamin ne kadar yikilacaklarini bildigim icin fisimi cekmedim. ancak sevdiklerime veda mektubu yazmistim. cok kisi bilmez ne kadar yaklastigimi. yapmadim. ya da yapamadim. ıyi ki de yapmadim. biraz kendi cabam, biraz sans, biraz da beni seven adam, hayal bile edemeyecegim kadar mutluyum su an. hele ki 6 yil onceki halimin asla hayal edemeyecegi kadar mutluyum. oyle ki bazen 6 yil onceki yataginda uyanip hersey ruyaymis demekten korkuyorum.
size hayatinizin duzelecegini garanti edemem. ama sunu soyleyebilirim, sizin su anda durdugunuz yerde 6 yil once duran biri olarak iyi ki yapmamisim diyorum.

ayı sözlük dertleşecek insan veritabanı

kendinden büyük erkekleri sevmek

uzun zamandır yazmak istediğim başlık. kısmet bugüneymiş. konu erkekler olunca tipim yok. genç-yaşlı-ten rengi-zayıf-şişman-kaslı demeden çoğundan hoşlanıyorum, kısacası bir tipim yok. birlikte oluğum erkeklerin yaşı 17-72 arasında boy 150-210 arasında kilo 50-200 arasında, pasaport 50'den fazla şekline. hayatımın bir kısmını da tam bir slut olarak yaşadığım da bir giz değil. neyse, konu bu değil, gel-git 30lu yaşlarımın sonunda kendimden 20 yaş büyük bir adama aşık oldum, hadi bu yetmedim, herifin evlenme teklifine de salya sümük evet dedim. burada yazacamayacağım kadar özel bir teklifti.
eşime 2016'da montreal'de geçirdiğim kısa 3 günde tanıştığımızda aşık olmadım. kinky yanlarıma iyi geliyordu. neyse. hayatımın en güzel yılı olan 2016'dan sonra en zorlu yıllarından 2017'in geleceğinden hiç haberim yok. rené ben hiç bırakmadı. o zorlu zamanımda hep yanımda oldu. mozambik'te yaşadığım 1.5 yıl boyunca hep bir telefon uzağımdaydı. beni dinledi. neyse gel zaman git zaman kanada'ya geldim yerleştim. covid oldu falan. adam beni yavaş yavaş kendine aşık etti. onun olmadığı bir hayatı, ona sarılıp uyumadığım bir geceyi hayal bile etmek istemiyorum.
ancak bir gerçek var, benden 20 yaş büyük. tip 1 diyabet hastası. 61 yaşında. benimle ne kadar birlikte olacak? neyse ki sağlığı 55 yıldan uzun süredir tip 1 diyabet hastası olan biri için çok iyi olsa da, iç organları 61 değil belki 81 yaşında biri kadar tahribat görmüş. bunlar yadırgayamayacağım gerçekler. onu o kadar çok seviyorum, ona o kadar çok bağımlıyım ki... minicik bir adada, dağ başında yapayalnız yaşıyoruz. şu an ondan başka kimsem yok. en yakınmdaki ablam, arkadaşlarım toronto'da benden 2000 km uzakta. ha bu adaya taşınma fikri tamamen benim, yavaş yavaş kafasına işleyip de ikna ettim. hayatı yavaşlattım. çünkü onunla geçireceğim zaman maalesef sonsuz değil. toronto'nun saçma sapan hayhuyuyla, aptal şehir kaosuyla onunla geçireceğim kısıtlı zamanı katletmek istemedim. cennet parçası bir yere aldım getirdim, kısacası pamuklara sardım.
bu entari istediğim gibi olmadı. kafamda beylik paragraflar kurmuş olsam da, olduğu gibi parmaklarıma geleni yazdım onlar yerine.
özetle. kendinizden büyük bir herifi sevin, beraber olun, ama o herifin, o hiç istemese de bir gün sizi bırakıp gideceği gerçeğine, 50'li yaşlarınızda yalnız kalacağınız gerçeğine kendinizi hazırlayın.
hayat, ilişkiler, sürprizler. kimin ne zaman öleceği hiç belli değil, kiloluyum, bakarsın yarın ben kalp krizi geçirip onu yalnız bıramışım. olur mu olur.
o yüzden eğer seviyorsanız arkanıza bakmayın. öününüze bakın ve o adamla birlikte olun. ama önünüzdeki yılların yaşıtınız biriyle olacağından çok daha kısa olduğunu bilincinde, hayatı her anının dolu dolu yaşayarak onunla birlikte olun.
benim için dolu dolu yaşamak, uzak bir adaya taşınıp doğayla iç içe sessiz bir yaşamı seçmek oldu, siz kendinizin ve onun ne istediğini düşünerek yapın seçimlerinizi.

zenci penisi

çok porno izlemeyin, saharaaltı afrika'da 2 ülkede iki buçuk yıl geçirmiş biri olarak, evet çoğunluk olarak büyük olsa da %35-40 oranında ufakları da çıkmıyor değil, sonra hayal kırıklığı yaşamayın. ununu elemiş, eleğini asmış dededen sevgiler.

boy harsher

)georgia'nın sonbaharından 2013 yılında doğan dark wave ikilisi. melankolik ve pesimistik sularda yüzen şarkı sözleri, bir o kadar kasvetli elektronik müzikle buluştuğunda, güzeller güzeli jae mathews'ün kadife yumaşıklığında, konyak sıcaklığında yorumuna kendinizi bırakıverirsiniz. son yıllarda çeşitli gruplara yaptıkları mixlerle de gündeme gelen grubun adını duyurmassı 2015 çıkışlı, en sevdiğim uzun yol şarkılarından pain episyle gerçekleşir:



bunun yanısıra yeni başlayanlar için homoerotik videosu ile kulaklarınızdan sonra gözlerinize de ziyafet çeken şarkıları la'yi tavsiye edebilirim:

2022'de kötü akustiği ile ünlü toronto operahouse'da katıldığım canlı performansları, o saçma mekana rağmen muhteşemdi ki benim gibi 300'den fazla canlı performansı takip etmiş bir dinleyicinin bile ilk beşine girmeyi başardılar. daha önce bahsettiğim diğer gruplar için yaptıkları muhteşem mixler için:

special interest - street pulse beat:
iddia ediyorum ki 2010'lu yıllarda çıkan en iyi dans şarkısı.
she past away - durdu dünya:

perfect day

meşhur * filminin en başarılı sahnelerinden birine eşlik eden travmatik şarkı. eğer narkotiklere ömür boyunca sıcak bakmadıysam nedeni renton'ın mezar derinliğinde çöken halının içinde geçirdiği muhteşem sahnedir, ve tabii ki bu sahneyi lirikleştiren perfect day. aşağıda sahnenin linkini bulabilirsiniz:



bunun dışında aslında güzel olduğunu iddia edebileceğim yeah yeah yeahs'ten karen o'nun danger mouse ile icra ettiği cover da tadından yenmez:

kedi

ek olarak, lütfen cins kedi edinmeyin. bizim kedilerimiz alelade tekir ve smokin. buna rağmen bu kadar sağlık problemi yaşıyorlar, cins kedilerde bu sağlık problemleri en az iki kat fazla olacaktır.

kedi

son derece keyifli ev hayvanları. ilk bakışta bakımı kolay gibi görünse de size oranla çok hızlı yaşlandıklarını unutmayın
eşimin 2 kedisi var, dolayısıyla benim de uzun yıılardır özlemini çektiğim 2 kedim oldu onunla evlendiğimde. 2011 doğumlular, dolayısyla 13 yaşındalar, insan ömrüyle kıyaslayınca 65-70 yaşındalar.
hayvancıklar onlarla beraber olduğum 4.5 sene içerisinde gözümün önünde yaşlandılar. onlarla ilk tanıştığım sıralarda atlayıp hopluyorlar, oyuncaklarıyla dakiklarca oynuyorduk. şimdiyse neredeyse devamlı uyuyorlar, haftada bir falan, o da keyifleri yerindeyse oyuncaklarıyla oynuyorlar.
bunun dışında yaşlandıkça çıkacak rahatsızlıklarını göz önünde bulundurmanız lazım. son iki yıl içerisinde iki kedinin çeşitli tedavileri için yaklaşık 12-13 bin dolar harcama yaptık. öncelikle kedilerimiz kardeş her ikisi de peş peşe triod sorunu yaşadı, radyoterapi gördüler, yaptığımız harcamanın yarısından çoğu buna gitti. neyse ki o dönem toronto'da yaşıyorduk ve tedavi yöntemi mümkündü. kedilerimizden birinin böbrekleri yeterince iyi çalışmıyor ve özel mama yememsi lazım, periyodik kan ve idrar testleri de yapılıyor. bu kedimizin bir gözünde maalesef glaucoma var, bir tür kanser. yaş dolayısıyla yavaş ileriliyor olsa da bir-iki sene içerisnde ameliyatla gözünün alınması gündemde ki bu ameliyat yaşadığımız adada yapılmıyor. diğer kedimizde iki kere kan çıbanına benzer büyük sivilce çıktı. bir kere operasyonla alınması gerekti, neyse ki biyopsi sonuçlarına göre kanser değil. bu kediciğimizin son numarası ise böbrek taşı oldu. idrar yoluna giren küçük bir taş nediniyle iltahaplanma var, ilaçla taşı çözdürmeye çalışıyoruz, ancak böbrekte iki tane daha büyük taş var ve eğer onlar idrar yoluna girerse ameliyat kapıda. şu anda yaşadığımız küçük adada bu ameliyat yapılmıyor. ana karaya geçip yaptırmamız lazım, umarım gerek kalmaz. bu arada farklı böbrek problemieri nedeniyle iki kedinin zinhar ayrı mama yemesi lazım ki tahmin edersiniz bu bizim açımızdan inanılmaz zorlu bir süreç.
özetle son iki yılda yaşadığımız sağlık sorunları bunlar. maddi açıdan sıkıntıyı geçtim, kediler evladınız gibi oluyor, ne kadar yaşça büyük olsalar da. onların acı çekmesi, tedavi süreçleri duygusal olarak yıpratıcı. sıkıntılarını, dertlerin lafla anlatamasalar da hissettiriyorlar, ve çoğu zaman çaresiz kalıyorsunuz. elinizden kucağınıza alıp sarılmaktan başka bir şey gelimiyor.
kısacası demek istediğim, kedi beslemek her ne kadar çok güzel olsa da, yaşlılık günleini düşünerek, öncelikle çıkacak sağlık problemleri için realistik bir bütçe ayırmanız gerekli. ikinci ve daha önemlisi kendinizi duygusal olarak hazırlamanız lazım. 13 yaşına gelen ve çeşitli sağlık problemleri olan kedilerimiz bizimle ne kadar beraber olacaklar bilmiyorum, ama ayrılacağımız gün yaklaşıyor, bu benim hazır olduğum bir ayrılık değil. asla da hazırlanamayacağım. bebekliklerinden beri onları büyüten eşimin nasıl bir tepki vereceğini hayal dahi edemiyorum.
lütfen duygusal ve ekonomik olarak hazır olmadan kedi edinmeyin. son olarak özel kumdan kedi çişi toplamaya hazır olun.

bağıra bağıra söylenebilecek şarkılar

sekste sınır tanımam

fazla boş ve abartı iddia. hele ki 23 yaşından büyük bir herif kullanıyorsa arkaya bakmadan kaçın efenim. en deneyimli eskortlar bile kullanmamaya çalışır.

en eşcinsel burç

1. ikizler
2. terazi
3. aslan

en gey burçlar bunlar, geri kalanı arkadan gelir.

evli olan eşcinseller

dunya genelinde 34 ulkede evlilik esitligi mevcut. estonya'da meclisin aldigi kararla birlikte onumuzdejki seneden itibaren evlilik esitligi hakki escinsel ciftler icin taninacak.
sag-fasist iktidarlarin yukselise gectigi gunumuzde maalesef gectigimiz yillara gore evlilik esitliginin yasal hale gelmesi yavaslamis olsa da, dunya halen pozitif adimlar atiyor.
evlilik guzel sey, tavsiye ederim.

en seksi erkeklere sahip şehirler

1. belgrad
2. atina
3. beyrut

kolinin evinden başkası gelecek diye kovulmak

bunu zamaninda cok yaptim, ama en azindan annemgiller gelecek tipi yalanlar uydurdum. simdi bakiyorum, nasil usenmemisim.

evli olan eşcinseller

efendim? biri beni mi cagirdi?

ayı sözlük yazarlarının yaşları

haftaya cuma, afedersiniz 40 bitiyor. psk3 ablam olsa ne guzel dalgasini gecerdi. ozlenen ayi sozluk yazarlari, hemen hepsi 40'i devirdi. ne varsa eskilerde var.
  • /
  • 3

çark kültürünün unutulması

binlerce yıllık eşcinsel kültürü maalesef zamane ruhuna yenilmektedir.
internet gelmesi ile en ücra köylerde ki geyler bile partnere ulaşabiliyor.
ama duyduğuma göre hala bu kültür kimi yerlerde hala yaşatılıyor.pariste yıllar önce bir eşcinsel amca bana; dünyanın bütün parkları geceleri bize aittir demişti.
umarım yeni nesil bu adetimizi yaşatmaya devam eder.

1q84

haruki murakami romanı. tuğla gibi(1256 sayfa) olduğu için sadece evde okuyabiliyorum. kitabın yarısına kadar geldim ve keşke bu kitap türkiye’de yazılsaydı ve bizim cemaatlerden birini anlatsaydı dedim.

 spoiler!
kitap buraya kadar her yere sızmış güçlü bir cemaatin çocuk istismarından zarar görmüş birkaç karakter üzerinden dönüyor. ne kadar tanıdık(!

joanne kathleen rowling

transfobik nefretin bayraktarı. cinsiyet kavramının yıkılmasına değil, trans kadınların kadın, trans erkeklerin erkek oldukları gerçeğine karşı çıktı. ayrıcalıklı bir milyarder olarak, hem transfobikleri hem de aşırı sağı cesaretlendirdi. ondan güç alan çok sayıda kişi, translar özelinde lgbti+ topluluğuna saldırdı.

ama kendisi sadece transfobik değil, aynı zamanda ırkçı ve cinsiyetçi de. cezayirli kadın boksör imane khelif'e ettiklerinin dumanı tütüyor hala. dost değil, düşmandır özetle.

raşel meseri'nin şu öyküsüne konu olmuş:

'sahne'

https://x.com/velvele_media/status/18360...

almanya

2 hafta önce berlin’e gittim yıllar sonra. rave gece hayatı bende artık merak uyandırmadığı için mi bilmiyorum çok farklı geldi bu sefer. hiç bilmediğim taraflarını keşfettim şehrin. işgal evlerine aşık oldum mesela. birileri almanya’nın işgal evlerinde tahayyül edemediğimiz hayatlar yaşıyor ve biz de burada 9-6 yollarında ruhumuzu satıyoruz. çok defa gittim çok şehrini gördüm ama berlin sadece almanya değil tüm kıtada çok özel bir şehir.

ayı sözlük yazarlarının hayalleri

geçen sene güney amerikalı bir çocukla birkaç aylık bir ilişkim olmuştu. ilk buluşmamızda yüzünde kocaman bir gülümsemeyle bana sorular sorarken “peki hayallerin neler” diye sormuştu. sesinde heyecan vardı. o an hiçbir hayalim olmadığını farkettim. üzerine de hiç düşünmemiştim çok uzun zamandır.
hayatımdan memnun olduğumu, bu yüzden de hayatımda bir değişiklik istemediğimi söyledim. sonra o uzun uzun hayallerini anlattı. çok kıskandım valla ne yalan söyleyeyim. hala hiç hayalim yok. böyle yaşayıp gidicem sanırım.

iran'da eşcinsel yok

vardır; renktaşlarımızın iran'da molla hakimiyeti altında korkunç bir hayat yaşadığı ortada, ama her şeye rağmen, size rağmen varlar ve var olacaklar.

cambridge üniversitesinin psychological medicine dergisinde gezinirken denk geldiğim bir araştırmayı paylaşacağım: iranlı gay erkeklerdeki mental hastalık semptomları ve intihar eğilimi.

dergiye ve makaleye 36 dolar karşılığında ulaşılabiliyor ancak bilimin deliklerden sızma gibi bir huyu vardır. dolayısıyla size sci hub üzerinden ücretsiz ulaşmanız için link bırakıyorum, ben özetleyeceğim makaleyi ancak okuma yapmak isteyenler buradan ulaşabilir: https://sci-hub.se/https://www.cambridge...

makale 2019 yılında yayınlanmış, 2021 yılında da revize edilerek dergiye kabul almış. özellikle iran'ın seçilme nedeni malum hükümet ve burada gay erkeklerdeki yüksek intihar oranı. çalışma iran'da gizlilikle yürütülüyor 18-49 yaş aralığında hayatın farklı segmentlerinde yaşayan 213 gay erkeğe ulaşılıyor. bu erkeklerden 8'i bir kadınla evli.

araştırmaya göre bu erkeklerin %9,86 ciddi anksiyete sahibi. yine %3,29'luk oranda ciddi somatizasyon bulguları var. %33 oranında depresyon belirtileri gösteriyorlar.



katılımcıların %20'ye yakını intihar düşüncesine sahip, %7,51'i intihar tehditinde bulunmuş ve %1,88'i daha önce girişimde bulunmuş.

genç gay erkeklerin yaş almış gay erkeklere göre mental problemlere ve intihara daha yatkın olduğu da çalışmada yer alıyor.

iran'ın erkek popülasyonunda -10 yaş ve üzeri erkekler için- mental problem yaşayanların oranı %19 iken gay erkeklerde bu oran %40.

normal bir popülasyona ve diğer ülkelere kıyasla iran bu konuda başı çekiyor.

iran'da eşcinsel olmak nasıl bir deneyim bilemem. ama bu pezevenk mollalara rağmen var olan, var olmaya çalışan herkesle gurur duyuyorum. zaten yaşayacağımız altı üstü 60 70 sene, onu da bu aptallar yüzünden kimimiz mental sorunlarla boğuşarak geçiriyor.

kolay değil, böyle bir ülkede var olmaya çalışıyorlar:



15 yıl önce iranlı bir gayle yapılan kısa bir video bırakıyorum, tahayyül edemiyorum böyle yaşamak zorunda olmayı, zorunda kalmayı. ama bizim hayal bile edemeyeceğimiz şeyler bazılarının gerçeği.

2000-2001 istanbul kesik bacak cinayetleri

okudukça ruhumu daraltan ve en kötüsü hala çözülememiş ancak 2001'de bir şekilde son bulmuş cinayetlerdir.

cinayetlerin hepsi istanbul'da oluyor. 8 adet kesik bacak, bazı kaynaklara göre 1 erkek 7 kadın; bazı kaynaklara göre 2 erkek 6 kadın.
cinayetler ilginç çünkü kadınların hepsinin bacaklarından anlaşılan çok bakımlı 20-35 yaş arası kadınlar oldukları. tırnakları ojeli, yeni tıraşlı, manikürlü vs... ve kadın kurbanların tümünde bacaklar muntazam şekilde uyluktan kesilmiş, kanları akıtılmış hatta tuzlu suda bekletilmiş. erkek kurban/kurbanların ise oldukça gelişigüzel bilek hizasından kesilmiş.

lokasyon odakule... tüm bu cinayetler odakule ve çevresinde işleniyor. aslında 500 metrelik bir circle'da. bu da aslında katil/katillerin arabası olmadığını gösteriyor. ve çok büyük ihtimalle gece açılan ancak erken kapanan bir iş yerinde çalışan, kadınları bir şekilde etkileyip suç mahaline çekebilecek özellikleri olan biri.

cesetleri iki köprüden (galata ve atatürk/unkapanı) denize atıyor.
ve en önemlisi, katil kesinlikle "bilinmek" ve "görünmek" isteyen birisi. çünkü hiçbir cesedin başka bir parçası bulunamıyor, istese ayakları da yok edebilir ancak o arkasından bu "başarısının" herkesçe görülmesini istiyor.

erkek bacağını hoyratça keserken kadın bedenini nizami şekilde kesmesi aslında içinde bir cinsel çatışmasının olup olmadığını düşündürüyor o zamanlar. biz gay'lere egzotik hayvanlar olarak bakıldığı ve davranışlarımızın seksimize yorulduğu dönemler... o zamanki fikirler şöyle; katil belki erkeklerden hoşlanıyordu ve bunu kabul edemiyordu. bu yüzden erkek bedenine daha hoyratça davranıp kadın bedenlerine daha "nazik" (!) yaklaştı. ve öldürülenler arasında sadece erkek bedeninde çok yoğun şekilde alkol aldığı tespit ediliyor. dolayısıyla acaba maktul hetero muydu ve ilişkiye ikna edebilmek için mi bu kadar içirildi? çünkü kurbanlarının hiçbirini bu şekilde sarhoş etmemiş veya sarhoş olan kişilerden seçmemiş. öldürmek için kurbanını sarhoş etmek istemiyor yani. veya katil iktidarsız bir heteroydu ve erkeklerden nefret ediyordu. kadınlarla seks amaçlı buluşmak isteyip yapamayınca öldürdü, sonrasında bir erkeği denedi ve bu onda daha fazla bir hiddete neden oldu. çünkü erkek bacağını satırla oldukça kuvvetli vurarak ayırmış. kıskançlık cinayeti? sonsuz ihtimaller...

ilk kurbanları kimsesizler, arayanı olmayan kişiler. çünkü hiçbirinin ailesi arayanı bulunamıyor, bacaklar aranan kişilerle eşleşmiyor ve kimsesizler mezarlığına gömülüyorlar.

ta ki 2 cinayetine kadar. her cinayeti bir level atlamak olarak gördüğünü düşündürüyor bize çünkü artık bu kadınların kimliğini biliyoruz, birisi bir hayat kadınına diğeri bir üniversite öğrencisine ait.

üstelik o üniversite öğrencisinin kaldığı yurdu arıyor, "boşuna aramayın o kızı bulamayacaksınız" diyor, kurbanın telefonunu tahtakale'de bir ikinci elciye satıyor. ve tüm bunlara rağmen ortada bir eşgal yok. bu yüzden bu katilin bir polis olabileceği düşünülüyor. insanlara bir şekilde güven verebilecek, belli başlı lokasyonlara çekebilecek , izini belli etmeyecek olan izleri de silebilecek bir meslekten olduğu aşikar.

ilk bacakları köprüden atarken son bacakları tünel ve bakırköy metrosuna bırakıyor. bu da kendince bir basamak daha atlamış hissettiriyor muhtemelen.

katilin üniversite öğrencisi kurbanı yasemin durgun, ölmeden önce erkek arkadaşı ile yemek yiyor daha sonra erkek arkadaşı derse girerken kendisi postaneye gidiyor. postaneden sonra öldürülmüş aynı gece bacağı bulunmuş. maktule postanede 1040 numaralı fiş ile işlem yapmış. postane sırasında kızın bir önündeki ve arkasındaki kişi sorgulanıyor bir şey çıkmıyor.

bedenlerin parçalanmasındaki muntazamlık katilin anatomi bilgisinin sıradan birinden fazla olduğunu gösteriyor. bundan yola çıkarak tıp eğitimi almış/alıyor olabileceği konusuna yoğunlaşılıyor. veyahut otopside çalışan bir tekniker, patoloji teknikeri, tıbbi patolog, tıp öğrencisi, kasap, hemşire... hatta organ mafyası gibi o zamanların "popüler"(!) katillerinin üstünde de duruluyor.

ve yasemin durgun'un erkek arkadaşı tıp fakültesi öğrencisi... kendisi yasemin'in öldüğü gün ondan ayrıldıktan sonra kendisini bir daha görmediğini ve derste olduğunu kanıtlıyor ancak acaba bu erkeğin çevresi arkadaşları inceleniyor mu, hayır.

en sonki cinayet, yani bu cinayet zincirinin sonu ise yine bir erkeğe ait. kimlik bulunamıyor. cesetleri aranan kişilerle dna testleri uyumsuz geliyor. bu son olaydaki maktulün aslında katil olabileceği de konuşulanlar arasında. ancak hiçbir kanıt olmadığı için ve cesedin kimliği diğerleri gibi ortaya çıkamadığı için dosya 20 yıl sonra 2021'de kapanıyor ve bir daha açılmıyor.

amerikalı suç psikoloğu richard walter'ın çıkardığı profile göre katil cinayetleri işlediği sırada 20'li yaşlarında, muhtemelen daha önce hapis yatmış, aşağılık kompleksine sahip bir erkek.

ve yasemin'in dosyası, üstünden 20 yıl geçtiği için 3 yıl önce kapanıyor, bu olay da böylece unsolved olarak kalıyor. katil şu an çıksa, katil benim dese ceza almayacak. ve bu adam belki hala aramızda dolaşıyor. ki bir insan hayatı boyunca sokakta ortalama 36 kez bir katilin yanından geçiyormuş.



bakınız: faili meçhul cinayetler

olayı dinlemek isteyenler için favori podcast'lerimden biri olan true crime:meçhule giden gemi'nin case'i incelediği bölümü bırakıyorum:

ayı sözlük yazarlarının yapmaktan zevk aldığı şeyler

flörtümle dışarı çıktığımızda onu eve zor düşecek hale getirene kadar frottage ile ve/veya sözel olarak tahrik ederek edging yapmak ve eve geldiğimizde o yüksek dopamin, sabırsızlık ve birikmişlikle birlikte onu boşaltmak...
bazen işin ucunu kaçırıp tarlaya çekerek, en yakın öğretmenevine veya motele giderek, benzinlik veya cami tuvaletinde de kendimizi bulabiliyoruz ama asıl zevk aldığım şey eve sürene kadar onu tutabilmek... e tabi genç adamız bazen edging yapacağız diye kendim de kabarabiliyorum, o zamanlarda da arka koltuk gülü oluyoruz. kötü bir insanım.

yılda 200 film çeken porno yıldızının göt deliği

neden taktir ettiğimizi anlamadığım kişinin vücudunun sıradan bir parçasıdır. muhtemelen "dalga" geçen çoğu kişiden daha dardır, eğer bu yönden bakıyorsak.

ben bu yönden bakamıyorum. öncelikle, gay porno endüstrisinin kendi içindeki korkunçluklarını hesaba katmadan konuşulmaması gerekir bu konunun.
ki izlediğimiz çoğu seks sahnesi one shoot açıdan çekilmiyor. kişilerin yüzünü izlediğimiz sahnelerde penetrasyon olmadan oluyormuş gibi davranılıyor. hatta penetrasyon çoğu kez kamera hilesi ile mış gibi bile yapılıyor. sanıldığının aksine saatlerce götten sikilmiyorlar yani.

daha önceden gay porno oyuncusu olan ve sonradan piyasadan çekilmiş birinin konu hakkında bir videosunu izlemiştim. orada söylediği birkaç şey vardı;
öncelikle porno yapımcılarının ve yönetmenlerin ekseriyetinin ucuz ve kalitesiz insanlardan oluştuğu. çekimlere gelip porno starlarıyla dalga geçiyor, "fuck this faggot, suck this niggas dick" gibi direktifler veriyorlarmış, ki bu en basit kısmı.
porno starlarına yer tahsil edilmiyor ve özellikle night shoot'larda çekim yapılan yatakta uyumaları bekleniyormuş.
madde kullanmaları bekleniyormuş, bu çoğu zaman starların isteği dışında gerçekleşiyormuş.

çoğu stüdyonun anlaşmalarında özellikle pasif starların çekim dışında seks yapmaları kısıtlanıyor ve eğer çekim dışında bir birliktelikleri olursa ve bu kanıtlanırsa ödeyemeyecekleri para cezalarına çarptırılıyorlarmış.

daddy&son porn tarzı videolarda bir tarafı tamamen shave ederek, okul üniforması giydirerek, özellikle zayıf erkeklerden(örn: austin l young) seçerek resmen pedofil kişilere hizmet ediliyor. unutulmaması gereken bir şey daha var; daha geçen seneye kadar çoğu porno sitesinde amatör çekilen tecavüz videoları vardı. geçen sene bu twitter'da konuşulduğundan beri bu videolar temizleniyor, karışan olmadığında bu videolar duruyordu, hala da bazıları duruyor.

şimdilerde güzel bir ilişkisi olan ve bir porno yıldızı olarak kötü günler geçirmiş aaron'ın şöyle bir cümlesi var: "porno starıyken en popüler olan videomda aslında tecavüze uğruyordum" videosunu bırakıyorum.



nitekim bir başka porno yıldızı, tommy defendi. gay porno starıyken çektiği videoların hepsinde aslında ruhen yıkıldığını ve her şeyi para için yaptığından her çekim sonrası boş boş duvarı izleyip utandığını söylemişti. üstelik bunlar olurken daha cinsel kimliğini bile tam keşfedememişti. attığı bir imza yüzünden yıllarca istemediği seksler yaşadı. şu an eski hayatından oldukça farklı bir yaşantısı var. bir kadınla evli, iyileşmeye çalışıyor. bu süreci, farklı bir isim kullanarak, instagramdan paylaşıyor.

tabii ki bu başlığı buradan okumak overreading olarak görülebilir. ancak söylemeye çalıştığım şey, özellikle belli stüdyolara bağlı çalışan porno yıldızlarının, asıl dert etmemiz gereken yeri göt delikleri değil bilerek ve/veya umursanmayarak yıkılan benlikleri, ruhlarıdır. fabrikalarda canlı canlı deri yüzüp çanta yapan ve bu çantaları cafcaflı reklamlarla bize satan tilki avcılarıdır bu yapımcılar. ezcümle, slut shaming'e en son uğraması gereken kişilerdir zannımca.

detrans pişmanlıkları

yalnıztanrı yazdığı entryden anlaşıldığı üzere eşcinsellerin görünür olmasından şikayetçi belli ki, görünmememiz gerekiyor ona göre, eşcinselleri sapkınlıkla etiketleyen gizli bir eşcinsel olabileceği gibi sadece eşcinselleri provoke eden bir heteroseksüel de olabilir. sözlükte homofobik içeriklerin var olduğu konusunda bizleri uyarmış. homofobik yaklaşımları tespit ettiğimizde o yazarları önce uyarıyor sonra devamı halinde uçuruyoruz, çünkü ayı sözlükte homofobik, transfobik içerikleri kabul edemeyiz. yazdığı diğer entrylerde de homofobi kokusu almıyor değilim, yakın bir zamanda hesabına giriş sağlayamazsan anla ki içeriklerinde net homofobi tespit edildiğinden dolayıdır. eşcinselleri sapkın, ahlaksız, göründükleri için nefret ediliyorlar gibi etiketleyerek ülkede ekilen nefret tohumlarına sen de burada yenilerini ekleyemezsin. meselelgbt lgbt dostu görünümü üzerinden yola çıkıp lgbtileri hedef gösteren, lgbti olmanın pişmanlık olduğunu, cinsel yönelimlerin bir tercih gibi, seçilebiliyormuş gibi göstermeye çalışan bir portal. bunu net anlamıyorsanız sizde bir sorun var demektir.

Toplam entry sayısı: 51

eşcinsel evlilik

prensip olarak bu sozlukte yazmamaya kararliydim, ancak bu konuda bir istisna yapiyorum.

gectigimiz ay icerisinde 4 yildir beraber oldugum erkek arkadasim ile kanada'de gerceklestirdigim evlilik.

her seyden once bir insan hakkidir. ancak evliligim halen vatandasi oldugum ulkede gecerli degil.

her ne kadar donmeye niyetim olmasa dakarsilastirma amacli hem ablam hem ben kanada vatandaslari ile evliyiz, ablam karsi cinseten biriyle evli:

1. ablamin esi ablamla beraber turkiye'de yasama hakkina sahip, benim esim ancak turist olarak 6 ay kalabiliyor.
2. ablam tc makamlarinda(kimlik-pasaport) esinin soyadini kendi soyadiyla beraber kullaniyor. ben kanada makamlarinda esimin soyadini kullansam da turk makamlari evliligimi gecersiz saydigi icin turkiye kimliklerimde ismim kanada kimlirimden farkli.
3. ablamin esi ablamin turkiye'deki mal varliginin mirascisi iken, benim esim benim varligimin mirascisi degil.

kisacasi evet evlendim, ama turkiye evliligim gecersiz.

kendinden büyük erkekleri sevmek

uzun zamandır yazmak istediğim başlık. kısmet bugüneymiş. konu erkekler olunca tipim yok. genç-yaşlı-ten rengi-zayıf-şişman-kaslı demeden çoğundan hoşlanıyorum, kısacası bir tipim yok. birlikte oluğum erkeklerin yaşı 17-72 arasında boy 150-210 arasında kilo 50-200 arasında, pasaport 50'den fazla şekline. hayatımın bir kısmını da tam bir slut olarak yaşadığım da bir giz değil. neyse, konu bu değil, gel-git 30lu yaşlarımın sonunda kendimden 20 yaş büyük bir adama aşık oldum, hadi bu yetmedim, herifin evlenme teklifine de salya sümük evet dedim. burada yazacamayacağım kadar özel bir teklifti.
eşime 2016'da montreal'de geçirdiğim kısa 3 günde tanıştığımızda aşık olmadım. kinky yanlarıma iyi geliyordu. neyse. hayatımın en güzel yılı olan 2016'dan sonra en zorlu yıllarından 2017'in geleceğinden hiç haberim yok. rené ben hiç bırakmadı. o zorlu zamanımda hep yanımda oldu. mozambik'te yaşadığım 1.5 yıl boyunca hep bir telefon uzağımdaydı. beni dinledi. neyse gel zaman git zaman kanada'ya geldim yerleştim. covid oldu falan. adam beni yavaş yavaş kendine aşık etti. onun olmadığı bir hayatı, ona sarılıp uyumadığım bir geceyi hayal bile etmek istemiyorum.
ancak bir gerçek var, benden 20 yaş büyük. tip 1 diyabet hastası. 61 yaşında. benimle ne kadar birlikte olacak? neyse ki sağlığı 55 yıldan uzun süredir tip 1 diyabet hastası olan biri için çok iyi olsa da, iç organları 61 değil belki 81 yaşında biri kadar tahribat görmüş. bunlar yadırgayamayacağım gerçekler. onu o kadar çok seviyorum, ona o kadar çok bağımlıyım ki... minicik bir adada, dağ başında yapayalnız yaşıyoruz. şu an ondan başka kimsem yok. en yakınmdaki ablam, arkadaşlarım toronto'da benden 2000 km uzakta. ha bu adaya taşınma fikri tamamen benim, yavaş yavaş kafasına işleyip de ikna ettim. hayatı yavaşlattım. çünkü onunla geçireceğim zaman maalesef sonsuz değil. toronto'nun saçma sapan hayhuyuyla, aptal şehir kaosuyla onunla geçireceğim kısıtlı zamanı katletmek istemedim. cennet parçası bir yere aldım getirdim, kısacası pamuklara sardım.
bu entari istediğim gibi olmadı. kafamda beylik paragraflar kurmuş olsam da, olduğu gibi parmaklarıma geleni yazdım onlar yerine.
özetle. kendinizden büyük bir herifi sevin, beraber olun, ama o herifin, o hiç istemese de bir gün sizi bırakıp gideceği gerçeğine, 50'li yaşlarınızda yalnız kalacağınız gerçeğine kendinizi hazırlayın.
hayat, ilişkiler, sürprizler. kimin ne zaman öleceği hiç belli değil, kiloluyum, bakarsın yarın ben kalp krizi geçirip onu yalnız bıramışım. olur mu olur.
o yüzden eğer seviyorsanız arkanıza bakmayın. öününüze bakın ve o adamla birlikte olun. ama önünüzdeki yılların yaşıtınız biriyle olacağından çok daha kısa olduğunu bilincinde, hayatı her anının dolu dolu yaşayarak onunla birlikte olun.
benim için dolu dolu yaşamak, uzak bir adaya taşınıp doğayla iç içe sessiz bir yaşamı seçmek oldu, siz kendinizin ve onun ne istediğini düşünerek yapın seçimlerinizi.

genç eşcinsellere tavsiyeler

bu sene 40 yasini dolduracak geckin bir kardesiniz olarak, sizden farkli bir jenarasyondan geliyorum, maalesef trendlerinizi, hayata bakis acinizi anlamakta zorluk cekiyorum. muhtemelen sizler de beni anlamakta zorluk ceersiniz. size tavsiyede bulunmam gerekirse:

turkiye'yi terketmektek icin son derece saglam bir plan yapin. bakin ben liseyi 90'larin sonlarinda, universityi 2000'lerin basinda okudum. turkiye ben gencken de homofobikti, yobazdi ama kisitli da olsa size oranla daha ozgurduk. birkac basit ornek vermek gerekirse, universitede cok az negatif tepki gorerek out yasadim, yeri geldi okulun koridorlarinda erkek arkadasimi optum, sarildik, yeri geldi farkindalik yaratmak icin masalar actik. hepsini gec, huysuz virjin turkiye genelinde yayin yapan bir kanalda drag sov yapiyordu. neyse.

buna ragmen, turkiye'de gelecegimin olmadiginin bilincindeydim. yurt disina, daha medini bir ulkeye goc etmeye lise yillarinda karar verdim.

karar vermesine verdin de be salak, ne plan yaptin?

sanirim turkiye'den bir bok olmayacagi konusunda hem fikiriz. ancak ben yurt disina goc etmek istiyorum dediginiz anda elinizde yasamak istediginiz ulkenin gocmenlik karti belirmiyor.

plan yapin gencler. nereye gitmek istioyrsaniz arastirin. elinizin altinda internet vat, ben 17 yasinda tanistim kendisiyle. arastirin. gitmek istediginiz ulke beklentilerinizi karsilayacak mi, oraya uyum saglayacak misniz?

1. gitmek istediginiz ulkeyi belirleyin.
2. gitmek istediginiz ulkeye uygun, avantajli bir kariyer planlayin.
3. gitmek istediginiz ulkenin talep ettigi tum sartlari saglayabileceginizden emin olun.
4. bunlara baslamak icin universote yillari cok gec, lise siralarinda baslayin.
5. kolay degil.
6. yilmayin.

bu satirlari toronto'dan yaziyorum. hayir, hic ama hic kolay olmadi. cok badire atlattim. yaptigim planlama, tabii planlama denilebilirse cok zayifti.
20'li yaslarimin ortasinda goc edecegimi zannederken aptalca kararlar, yanlis planlama, duygusal sebepler derken buraya gelmem 30'lu yaslarimin osunun buldu. inanin yaslandikca gocmenlik kavrami zorlasan bir olgu. gelismis ulkeler beyin gocune acik, ancak genc beyinler tercih siralamasinda geckin beyinlerin onunde yer aliyor.

kolay olmayacak, ancak akillica planlarsaniz, 20'li yaslarinizin ortasinda basarirsiniz, benim dustugum hataya lutfen dusmeyin.

son olarak, lise yillarinda intihara megilliydim. cok yaklastigim, umutsuzluga dustugum anlar oldu. keske 40 yasindaki aigai, 16 yasindaki aigai'a bugun yasadigi fazlasiyla basit, ancak mutlu hayati gosterebilseydi, o depresif ergenin icine biraz umut serpseydi. kisacasi guzel bir gelecek sizi bekliyor, ancak hepsinden once, ne istediginizi bilin, istediginize ulasmak icin kendinize duzgun bir yol haritasi cizin.

yapılmış en aptalca dalgınlıklar

araba anahtariyla herseyin acilacagina inamamk. asansor kapisinin onunde araba anahtarinin dugmesine basip, hayir katta asansor, kapisi niye acilmiyor diye 10 saniye aval aval bakmak. dairenin dis kapisini araba anahtariyla acmaya calismak.

ayı sözlük yazarlarının yattığı erkek sayısı

ayh en orospu benmisim ya, sayiyi bilmem aklimda kalan pasaportlar:

kanada, abd, meksika, brezilya, dominik cumhuriyeti, kuba, sili, arjantin, guney afrika cumhuriyeti, mozambik, kongo, fas, misir, irak, suriye, lubnan, maldivler, filipinler, cin, ozbekistan, kazakistan, kirgizistan, rusya, belarus, estonya, romanya, bulgaristan, sirbistan, hirvatistan, yunanistan, italya, ispanya, porteskiz, fransa, birlesik krallik, almanya, isvicre, norvec, danimarka, avustrya, macaristan, belcika, hollanda, azerbaycan, ermenistan, yeni zellanda, avustralya bulunuyor.
sayi hakkinda hicbir fikrim yok, ki 2005-2011 ila 2019'dan gunumuze tek esliyim. secici degilmisim bah.

ayı sözlük itiraf

40 yasindan sonra yabanci dil ogrenilmiyormus... allah fransizcanin belasini versin. dunyanin en guzel yerlnde yasayip, yerel dili ogrenememek. ben neden bu kadar kabiliyetsizim!

yabancı erkekle gay evlilik

yabanci bir insanla heteroseksuel evlilik yapmaktan farki oldugunu dusunmuyorum. ya da genel olarak kendi vatandasinizla gerceklestireceginiz herhangi evlilikten temelde farki olmamasi gerektigini dusunuyorum. maalesef farklar mevcut.. evliligim halen vatandsasi oldugum turkiye makamlarinca taninmiyor. turkiye makamlarinca bekar bir vatandasim.ablam da yabanci biri ile evli ancak evliligi heteroseksuel evlilik oldugu icin turkiye makamlarinca taniniyor, ve resmi belgelere gore evli. ablamin esinin turkiye sinirlari icerisinde sahip oldugu haklara benim esim sahip degil. benim esim turkiye'ye ancak turist olarak gelebilir.

eger kredi vermek gerekirse, turkiye'nin toronto konsulusgunda bir memur gecen yil baska bir randevu icin gittigimde medeni durumumda degisiklik olup olmadigini sordu. ona evlendigimi ancak esimin hemcinsim oldugunda turkiye'de evliligimin tanimadigini soyledim. islemlerim bittiginde aylardan haziran oldugundan, guzel bir pride ayi gecirmeme diledi. sanirim turkiye resmi makamlarinda karsilasacagim yegane iyi dilek olarak kalacaktir. yine de, az da olsa umut vermisti.

eşcinsel evlilik

prensip olarak bu sozlukte yazmamaya kararliydim, ancak bu konuda bir istisna yapiyorum.

gectigimiz ay icerisinde 4 yildir beraber oldugum erkek arkadasim ile kanada'de gerceklestirdigim evlilik.

her seyden once bir insan hakkidir. ancak evliligim halen vatandasi oldugum ulkede gecerli degil.

her ne kadar donmeye niyetim olmasa dakarsilastirma amacli hem ablam hem ben kanada vatandaslari ile evliyiz, ablam karsi cinseten biriyle evli:

1. ablamin esi ablamla beraber turkiye'de yasama hakkina sahip, benim esim ancak turist olarak 6 ay kalabiliyor.
2. ablam tc makamlarinda(kimlik-pasaport) esinin soyadini kendi soyadiyla beraber kullaniyor. ben kanada makamlarinda esimin soyadini kullansam da turk makamlari evliligimi gecersiz saydigi icin turkiye kimliklerimde ismim kanada kimlirimden farkli.
3. ablamin esi ablamin turkiye'deki mal varliginin mirascisi iken, benim esim benim varligimin mirascisi degil.

kisacasi evet evlendim, ama turkiye evliligim gecersiz.

genç eşcinsellere tavsiyeler

bu sene 40 yasini dolduracak geckin bir kardesiniz olarak, sizden farkli bir jenarasyondan geliyorum, maalesef trendlerinizi, hayata bakis acinizi anlamakta zorluk cekiyorum. muhtemelen sizler de beni anlamakta zorluk ceersiniz. size tavsiyede bulunmam gerekirse:

turkiye'yi terketmektek icin son derece saglam bir plan yapin. bakin ben liseyi 90'larin sonlarinda, universityi 2000'lerin basinda okudum. turkiye ben gencken de homofobikti, yobazdi ama kisitli da olsa size oranla daha ozgurduk. birkac basit ornek vermek gerekirse, universitede cok az negatif tepki gorerek out yasadim, yeri geldi okulun koridorlarinda erkek arkadasimi optum, sarildik, yeri geldi farkindalik yaratmak icin masalar actik. hepsini gec, huysuz virjin turkiye genelinde yayin yapan bir kanalda drag sov yapiyordu. neyse.

buna ragmen, turkiye'de gelecegimin olmadiginin bilincindeydim. yurt disina, daha medini bir ulkeye goc etmeye lise yillarinda karar verdim.

karar vermesine verdin de be salak, ne plan yaptin?

sanirim turkiye'den bir bok olmayacagi konusunda hem fikiriz. ancak ben yurt disina goc etmek istiyorum dediginiz anda elinizde yasamak istediginiz ulkenin gocmenlik karti belirmiyor.

plan yapin gencler. nereye gitmek istioyrsaniz arastirin. elinizin altinda internet vat, ben 17 yasinda tanistim kendisiyle. arastirin. gitmek istediginiz ulke beklentilerinizi karsilayacak mi, oraya uyum saglayacak misniz?

1. gitmek istediginiz ulkeyi belirleyin.
2. gitmek istediginiz ulkeye uygun, avantajli bir kariyer planlayin.
3. gitmek istediginiz ulkenin talep ettigi tum sartlari saglayabileceginizden emin olun.
4. bunlara baslamak icin universote yillari cok gec, lise siralarinda baslayin.
5. kolay degil.
6. yilmayin.

bu satirlari toronto'dan yaziyorum. hayir, hic ama hic kolay olmadi. cok badire atlattim. yaptigim planlama, tabii planlama denilebilirse cok zayifti.
20'li yaslarimin ortasinda goc edecegimi zannederken aptalca kararlar, yanlis planlama, duygusal sebepler derken buraya gelmem 30'lu yaslarimin osunun buldu. inanin yaslandikca gocmenlik kavrami zorlasan bir olgu. gelismis ulkeler beyin gocune acik, ancak genc beyinler tercih siralamasinda geckin beyinlerin onunde yer aliyor.

kolay olmayacak, ancak akillica planlarsaniz, 20'li yaslarinizin ortasinda basarirsiniz, benim dustugum hataya lutfen dusmeyin.

son olarak, lise yillarinda intihara megilliydim. cok yaklastigim, umutsuzluga dustugum anlar oldu. keske 40 yasindaki aigai, 16 yasindaki aigai'a bugun yasadigi fazlasiyla basit, ancak mutlu hayati gosterebilseydi, o depresif ergenin icine biraz umut serpseydi. kisacasi guzel bir gelecek sizi bekliyor, ancak hepsinden once, ne istediginizi bilin, istediginize ulasmak icin kendinize duzgun bir yol haritasi cizin.

yalnıztanrı

mr white wine sozluge geri donmus sanirsam.

ayı sözlük yazarlarının yattığı erkek sayısı

ayh en orospu benmisim ya, sayiyi bilmem aklimda kalan pasaportlar:

kanada, abd, meksika, brezilya, dominik cumhuriyeti, kuba, sili, arjantin, guney afrika cumhuriyeti, mozambik, kongo, fas, misir, irak, suriye, lubnan, maldivler, filipinler, cin, ozbekistan, kazakistan, kirgizistan, rusya, belarus, estonya, romanya, bulgaristan, sirbistan, hirvatistan, yunanistan, italya, ispanya, porteskiz, fransa, birlesik krallik, almanya, isvicre, norvec, danimarka, avustrya, macaristan, belcika, hollanda, azerbaycan, ermenistan, yeni zellanda, avustralya bulunuyor.
sayi hakkinda hicbir fikrim yok, ki 2005-2011 ila 2019'dan gunumuze tek esliyim. secici degilmisim bah.

eşcinsel evlilik

prensip olarak bu sozlukte yazmamaya kararliydim, ancak bu konuda bir istisna yapiyorum.

gectigimiz ay icerisinde 4 yildir beraber oldugum erkek arkadasim ile kanada'de gerceklestirdigim evlilik.

her seyden once bir insan hakkidir. ancak evliligim halen vatandasi oldugum ulkede gecerli degil.

her ne kadar donmeye niyetim olmasa dakarsilastirma amacli hem ablam hem ben kanada vatandaslari ile evliyiz, ablam karsi cinseten biriyle evli:

1. ablamin esi ablamla beraber turkiye'de yasama hakkina sahip, benim esim ancak turist olarak 6 ay kalabiliyor.
2. ablam tc makamlarinda(kimlik-pasaport) esinin soyadini kendi soyadiyla beraber kullaniyor. ben kanada makamlarinda esimin soyadini kullansam da turk makamlari evliligimi gecersiz saydigi icin turkiye kimliklerimde ismim kanada kimlirimden farkli.
3. ablamin esi ablamin turkiye'deki mal varliginin mirascisi iken, benim esim benim varligimin mirascisi degil.

kisacasi evet evlendim, ama turkiye evliligim gecersiz.

ayı sözlük fuck buddy aranıyor ilanları

eskiden buraya dalgasina trol giri yapilirdi, nasil bi yokluksa el alem hornete cevirmis.

ayı sözlük itiraf

40 yasindan sonra yabanci dil ogrenilmiyormus... allah fransizcanin belasini versin. dunyanin en guzel yerlnde yasayip, yerel dili ogrenememek. ben neden bu kadar kabiliyetsizim!