2018 ekonomik krizi

hiç inanmayacağım bir olay olmasını isterdim, hatta öyleydi belki, fakat artık inanmak istemesem de herkes gibi çok acı bir gerçek olduğunu söylemek isterim.bunu anlamak için ekonomist olmaya gerek yok tabi, ben de ekonomist değilim yine de bazı veriler üzerinde yorum yaparak belki durumun ciddiyetini anlatabilirim diye bu sayfada bir yer işgal ediyorum, dolardan başlanır hep dolar yukarı dolar aşağı nedir yani bizi nasıl etkiler, çok etkiler hatırlayalım 2000 öncesini nasıldı hatta 2001 krizini hatırlayalım nasıl oldu? siyasi malzemeler bahane onlar sadece araç, yani krizin başlangıcı doların verdiği sinyaller ama etkisi siyasi, ben de az çok takip eden biri olarak ekonomistler kadar olmasa da bilgi sahibiyim, dolarla tl karşılaştırması yapılmak istendiğinde şu şekilde karşılaştırma yapılır genelde, dolar indexi ile tl ve dolar artışı karşılaştırması yapılır! burada vurgulanması gereken şey dolar indexi nedir? ama bu kadar da detaya girmek mümkün olmadığından yani daha geniş bir konu olması sebebiyle , dolar indexinin artışından daha fazla ülke para birimi devüle oluyorsa negatif ayrışma olur. işte yaşadığımız durum şu an itibariyle aynen budur. negatif ayrışma ve pozitif ayrışma nedir ? bunlar teknik terimler olduğu için hiç kimseyi bunaltmak istemem, ama basitçe negatif ayrışma dolar indexiyle dolar tl kuru arasındaki ters orantıdır. sanırım bu konu daha ileri seviye olabilir ama bu kadarını anlatabildim.

kriz denince sadece dolardaki artışın olduğunu sanan vatandaşımız, yanılıyor, keşke yanılmasaydı, uyarmak istediğim nokta 2018 de gerçekten ciddi işçi çıkarımları, ve çok ciddi sosyal patlamalar! maalesef diyerek anlatmak istedim..

türkiye maalesef 10 yıl karanlığa bürünecek, kusura bakmayın açık konuştuğum için, gerçekten durum vahim arkadaşlar, ister inanın ister inanmayın maalesef işte durum bu!

3 ay sonra panda haklıymış diyeceksiniz ama bana yararı yok , benden demesi...
aklı olan üç beş kuruş kenara atar. zararın neresinden dönülse kardır. bir ara 3.50'den dolar alanlara sövülüyordu ama zaman geçtikte adamların karda olduklarını gördük. ben ekonomist değilim. şu hayatta kafamın en az çalıştığı konu ekonomidir herhalde. ama istediğim zaman kemerleri sıkabiliyorum. siz de öyle yapın.

memurlar biraz daha rahat. ama özel sektördekiler mutlaka kenara üç beş kuruş atsın. tasarruf yöntemlerini öğrensinler. bolluk zamanında bayat ekmeği çöpe atmak kolay ama krizde öyle olmuyor.
bu aralar oldukça şiddetlenmiş ve hiddetlenmiş durumda. abd ile rusya'nın aralarındaki gerilim hemen para piyasasına yansıdı. dolar 4,10 ve euro 5,15 oldu. medya hala sessizliğini korumaya çalışsa da artık akpli bakan ve yetkililer de bunu dile getirmeye başladılar. gizleye gizleye nereye kadar, toz pembe göstermek kime yarayacak, kriz bir patlayacak tam patlayacak.
ekmeğimi, sütümü, peynirimi, muzumu, domatesimi dolarla mı alıyorum canım ? banane artmışsa. hep 300 liralık dolduruyorum depomu. eskisinden daha az kilometre gidiyor arabam, 3 kilo yerine 1 kilo alıyorum pazarda ama olsun. çok iyiyiz çok. gelişiyor ekonomimiz. hem nükleer enerji de geldi. kimse tutamaz türkiye'yi bundan sonra. tutamazlar kafa üstü çakılıcaz çünkü. o muzlar götümüze girecek artık. gerçi alıştık ülkece sikilmeye. cehaletinizi sikeyim hepinizin. müstahak ya bize valla müstahak.

tanım: iliklerimize kadar hissettiren krizdir. bir zamamlar 'bokunuzda boğulun' dedi diye linç etmişlerdi adamı. ama haklı adam. işin kötü yanı biz de o bokta boğuluyoruz.
her işte bir hayr vardır. akp li koyunlar kendi götleri ne kazık girmeden bu heriften vazgeçmeyecekler. belki bu sekilde vazgeçerler de uzun da tarihin tozlu raflarında yerini alır. bu halk iktidar partisinin %1 ile sandığa gömdü zamanında. yine olacak. az kaldı 2019. yaşarsak, yani açlıktan olmezsek bu iş bitiyor bu sefer.
hiç umurlu değilim artık. 2019 falan hiç umrumda değil. durumlar ciddi anlamda berbat. ormanları bile şirketlere kiralamaya başlamışlar. yani satacak para kazanacak yer kalmadı. şeker fabrikalarını da satıyorlar. özelleştirme yapa yapa her şeyi sattılar. vallahi korkuyorum artık. yakında banka hesaplarına el koyacaklar diye. başka para kaynağı kalmadı. ithalat aldı başını yürüdü. hiçbir şey üretmiyoruz ki ihracat yapıp para kazanalım. yok anasını satayım her şeyi mahvettiler. ama malesef bu ülkenin insanı bunların hiç birini göremiyor. niye göremiyor demeyeceğim. sıkıldım artık. vallahi saldım çayıra mevlam kayıra modundayım. ne olursa olsun. olaya bak. 6 milyar yıllık dünya tarihinin en boktan zamanına denk geldim. lanet olsun böyle şansın içine sıçayım. zaten şans olsaydı bu haldeki bir ülkede doğmazdım da neyse. ne söylesem boş. uçurumdan yuvarlanıyoruz. sadece keyfini çıkarmaya çalışmak lazım sanırım. yapacak bir şey yok.
sıçtığın klozet bile dolarla satılıyor başka sözüm yok dolar olsun 5 euro olsun 6.yakında sabit kur uygulamasıda gelir dövizde yasaklanır bu kadar sorun ortadan kalktı oh miss
artık sabit kur sisteminin gelmesi zor, fakat eğer ki gelecek olsa hayatımızın daha da zorlaşacağı anlardır. şu an ki dolar kuru piyasa koşullarında gerçek değerini yansıtıyor , çok önceki zamanlarda, sabit kur sistemiyle gerçekleşen fiyatlamada, dolar gerçek değerini yansıtmadığı için, bir anda merkez bankası bir gecede devalüasyon ilan ediyordu ve doların fiyatı ikiye katlanıyordu, burada sorgulanması gereken kur sistemi değil aslında, yani ister sabit kur sistemi olsun, ister piyasa fiyatı üzerinden gerçekleşen sistem olsun, burada sorgulanması gereken bence tl nin neden yabancı para birimlerine karşı değer kaybettiği olmalıdır. farklı ülkelerde de bunun örnekleri var her an , her zaman aynı şekilde ülkelerin para birimleri aynı değerde kalamayabiliyor, fakat sonrasında yine önceden olduğu gibi gerçek değerine dönmekte, sözün özü kuru dizginleyecek önemli bir enstrüman faiz, fakat hatırı sayılır zat faiz düşsün diyor başka bir şey demiyor, akıl mantık var faiz bu gün düşse dolar 7 tl olur, ekonomide 3 ayaklı bir tabure düzlemi düşünün, 3 ayağın biri faiz, biri döviz, biri de enflasyon, taburenin bir ayağının kısaldığını gördüğümüzde ne olur? evet tabi ki tabure dengede duramaz ve yıkılır, en basit anlatımıyla ekonomik dengeler bu şekilde işler..
krizler siyasi ve ekonomik olarak belirir, ülkemizde siyasi bir kriz olmayıp, ağır ekonomik krizin başlangıçlarının mesajını aldığımız anlardır.söylemlerle, sözüm olan siyasi istikrarla, yalanlarla nereye kadar örtülebilir gerçekler? acaba elinde farklı bir sihirli değnek mi var bilmiyoruz? ekonomiyi bir günde düzeltecek. öyle olsaydı güzel olurdu , ne güzel bir günde ekonomimiz tüm gelişmiş ülkeler üzerine çıkarak çığır açmış olurduk. ama maalesef gerçeklere dönecek olursak öyle sihirli bir değnek yok, istikrar, politik söylemler, dışarıdan gelen yardımların bile bu durumu etkilemesi yok denecek kadar azdır. zaten doların düşeceği söylemleri ekonomiden anlayan birilerinin değil, tüccar ama iyi laf yapmayı bilenlerin sözü, sözü daha fazla uzatmadan aklımıza başımıza almamızın zamanıdır..
doların 4.30'u geçtiği, fakat merkez bankasının müdahalesine rağmen bu değere ulaştığı, hatta geçtiği resmileşmiş olup, artık bazı söylemlerin faydasının olmadığı, bazı rezerverlerin artık yetmediği, artık bazı büyük iş adamlarının zarar etmese bile bir yavaşlamaya girdiği, bu son söylediğim önemli evet artık gerçekten ekonomiye yön veren insanların söylediği ve yaşadığı durumdur, zarar etmiyorlar belki ama daha fazla kaybediyorlar, sorulması gereken o kadar çok soru var ki , ama farkındalık var mı? önemli olan soru buydu..
bence bu krizi ya kalpazan gibi dolar basarak kurtaririz yada paradan bir 0 atmakla kurtaririz.sevimli borlar neredeyseniz çıkın artık.
25 yaşındayım, kendimi bildim bileli -aşağı yukarı 10 yaş civarından beri diyelim- ana haberlerden aklımda kalan bazı klişeler vardır:
pazarda dolaşan muhabir halka mikrofon uzatır,
meyve sebze ateş pahası
esnaf kan ağlıyor
et fiyatları cep yakıyor,etin tadını unuttuk!
bu üçü hiç değişmez ve hemen hemen aynı kelimelerle aynı haberleri her gün izleriz.
bu sırada savaşlar,doğal afetler,ülkeler arası krizler vs. bir sürü şeyler olur ama sonuç olarak fakirler yine fakir,orta halliler yine orta halli,zenginler yine zengin herkes yine kendi bütçesine göre yaşar gider.
bir de her senenin adıyla anılan,beklenen bir kriz vardır;2007,2008,2009.............2018 ekonomik krizi.....
eğer bu sene gerçekten kriz varsa bu demektir ki geçen sene ekonomi iyiydi veya ondan önceki sene veya daha da önceki seneler....
ama geçen sene de esnaf kan ağlıyordu ondan önceki sene de pazarda meyve sebze ateş pahasıydı hatta daha da önceki sene et fiyatları yine cep yakıyordu.
ben ekonomik krizin olmadığı bir sene duymadım ki bu sene de olmasını yadırgayım,sorgulayım,hesap sorayım.
demem o ki akıllı,açık fikirli,ileri görüşlü,zeka küpü,vizyoner muhalif ekonomistlerimiz iyiyken iyi demediler ki kötü deyince bir etkileri olsun bir karşılık bulsun
doğru yapılan şeylerin hakkını teslim etmeyince gerçekten yanlış bir şey olunca da eleştirmenin karşılık bulması pek mümkün olmuyor.
insanların doların yükselmesine olan tepkisizliği de biraz bundan bence.ilk defa öldük, bittik,mahvolduk denilmiyor bu memlekette...bu sene gerçekten batıp bittiysek geçen senelerdeki batıp bitmelerimiz abartıydı,propagandaydı o zaman.
gerçekten de halk kendi hayatına dönüp baktığında doların yükselip alçalmasının veya borsanın veya altının veya benzinin düşüp çıkmasının maddi açıdan ulaşabildiklerine veya ulaşamadıklarına çok da büyük bir
etkisi yok.
bunun yanı sıra abd'nin ülkemizle uğraşması,terör örgütlerini bize karşı kullanması yandaş veya muhalif herkesin ciddi ciddi kabul ettiği, gördüğü açık seçik bir gerçek halini aldı.haliyle insanlar doların yükselmesini pek de yadırgayamıyor.
daha önce hiç halk pazarında patates limon taneyle satılmamıştı. küçüklüğümde çuvalla soğan falan alırdık. şimdi adamlar "halk pazarında" taneyle satıyorlar. nereye etkisi yok. gözünüzü açın !!

geçen ay gelen faturalarınızla bu ay gelenleri karşılaştırın. laf olsun diye değil m3 başına kaç lira artmış bir görün. başka bişey demiyorum.