sözlükte yalnız kalmak

an itibariyle yaşadığım durumdur, dark bear bile yok düşünün o derece
şu an yaşadığım durum. fink atıyorum ohhhh mis gibi.
yazar kişinin bir an kendini dark bear gibi hissetmesine neden olan, genellikle gecenin en geç ve günün en erken saatlerine tekabül eden anlarda yaşanandır.
sabah uyanan yazarcanlar yorulmasın diye sol frame i canlı tutma çabaları sonucu, en sonunda sözlükte tek başına kalmaktır. her ne kadar bu gibi durumlarda kişi " aha buraların hepsi benim. bu sözlük de benim." gibi anlık bir duyguya kapılsa da saat bu kadar geç veya erken olunca * diğer yazarların gelmesi an meselesi olduğu için çok sahiplenmemek lazımdır.*

(bkz: kaçın la sahabı geldi)
(bkz: sözlükte tek online olmak )
(bkz: post-modern korku: yalnızlık)

gerçekten anlamak zor. yalnız kaldığında, emirlerine zırnık başkaldırı olmayacağını bildiğin bir ordunun kumandanısındır. herşey, daima istediğin gibi olur.

duyar gibi oldum "sevgi? nerede sevgi? yardımlaşmak? paylaşmak?"

yanıt: "beni, benden daha çok kim sevebilir? beni, benim kadar kim düşünebilir?"

tabii ki hayatında dostlara, aşklara, seks ilişkilerine gerek var... ancak bunlar kentimi ele geçiremezler. erica hollander'ın dediği gibi. "sadece gece geçen gemilerdir."

sözlükte yalnız olmak neymiş? herkes, yaşamının en önemli iki anında yalnızdır... doğarken... ve de ölürken.
şu aralar başıma gelen şey. kimsecikler kalmamıştır buralarda.