stefan zweig

hem romanları ve uzun öyküleri, hem de biyografi çalışmalarıyla döneminin en önemli yazarlarından biri olmuştur. neredeyse bütün eserlerinin türkçe çevirisi yapılmıştır. ülkemizde daha çok satranç, bir kadının yaşamından 24 saat, bir yüreğin ölümü gibi eserleriyle tanınır. 1942 yılında ikinci dünya savaşı sırasında avrupa'nın düştüğü durum ve hitler siyaseti sonucunda içine düştükleri umutsuzluk ile karısıyla birlikte ilaç içerek intihar ederler.
kendisini ilber ortaylı'nın bir röportajında gençlere okuma tavsiyesi olarak vermesi üzerine okumaya başladım. okuduğum kitaplarında hep insanın kendi içindeki hesaplaşmasını konu alıyor. bir de ne hikmettir bilmiyorum ama yazarın kitaplarını okuğum zaman içimde hep bir dert hep bir pişmanlık oluyor ve pişmanlık duyduğum olaylar aklıma geliyor. tavsiye olarak da satranç, bir kadının yaşamından 24 saat, amok koşucusu, korku kitaplarını veririm
kalemine sağlık be adam. insan insanı bu kadar güzel anlatabilir ancak. okuyun, okutturunuz efendim.
entel görünmek isteyen metro okuyucusunun kafka ile birlikte kitaplarını elinden düşünmediği yazar.
türkiye'de en çok okunan yazarların başında gelmektedir. bunda çoğu romanının 80 sayfa kadar olmasının da payı vardır sanıyorum.
aynı anda 2 kitap okurum genellikle. biri evde okumak için kalın. * biri de dışarıda okumak için ince. taşıması kolay olduğu için.
ince ve güzel kitap bulmak kolay olmuyor o yüzden bir ara bu amcaya dadanmıştım.
kitapları çok güzel ve gerçekten üzücü bir hayat öyküsü var:/