eskiden olsa asla yürütemem diyebilirdim ama galiba en çok bu aslalarımızla sınanıyoruz. o yüzden bir şey diyemiyorum. iyi kötü tarafları var, eğer her iki taraf da mutluysa, ortada büyük bir tolerasyon sorunu yoksa iyi yanları daha ağır basacaktır. ingilizlerin bir deyimi var "those heavy days" diye, bizde tam çevirisi yok ama büyük bir yas sonrası geçirilen durgun günler yahut büyük emekle diktiğin bir şeyin yıkılmasından hemen sonra post-depresif zamandaki ağır boşlukta sallanma duygusu gibi çevirebiliriz. böyle günlerde yanınızda olabilecekse neden olmasın? dünya küçücük bir yer. çeşme başında mendilini versin diye günlerce beklenilen nostaljik zamanlarda değiliz.