selam kızlar. bu başlığı kan beynime sıçramış, mini eteklerim tutuşmuş, elim ayağıma dolaşmış, sinirden o kıvrımlı minicik kalçalarım kıpkırmızı olmuş şekilde açmaktayım.

bu rezaleti, sayın istanbul belediye başkanımız ekrem imamoğlu'nun, iski genel müdürü raif mermutlu'nun ve hornet ceo'su christof wittig'in beraber çalışarak çözmesini talep ediyorum.

bugün saat 10 civarında uyandım ve sabahın getirmiş olduğu azgınlıkla hemen hornetin başına geçtim. hornet'te kıllı erkeklerin fotoğrafını sağa sola atarken erkeklerin o mükemmel kokusunu zihnimde canlandırıyordum. gönüllü karantinanın getirmiş olduğu yoklukla birlikte bu mükemmel koku, burun deliklerimden girmek suretiyle koku alma soğanıma zuhur etti ve beni karşı koyamadığım düşüncelere sevk etti. çıldırmış gibi önüme gelene mesaj atıyordum. konuştuğum kişiler önce gelmek istemedi fakat ısrarlarıma dayanamayan bir kişiyi koruyucu tulum ve maske ile kandırmayı başarmıştım. hepsiburada'nın hemen teslimat kısmından tulum arayışına başladım.

saat 15'te bütün hazırlıklar tamamlanmıştı ve o geldi. koruyucu tulumun bir kısmını açık bıraktım böylelikle mükemmel kokuyu hisseden koku alma soğanım tahrik olacaktı, yediğimden daha büyük zevk alacaktım. beyninize böyle ufak süprizler yaparak şaşırtmaktan asla vazgeçmeyin kızlar.

artık bu işin dönüşü yoktu, şartlanmıştım. ve başladık...

fakat o da ne? 3 kere emiklememe rağmen su gelmiyordu. herhalde bana şaka yapıyor şapşik diye düşünerek emiklemeye devam ettim. asla su gelmiyordu. sinirlenerek daha sert emiklemeye başladım. sonra ümidim kesildi, resmen kandırılmıştım. o anda başımdan aşağıya kaynar sular döküldü işte.

bu yazıyı tüm yetkili mercilere de gönderdim, dönüşünü bekliyorum. görüşürüz kızlar.