diyalogları, karakterlerin bakışları ile fena vuran, raconun ağırlını, aşkın keskinliğini, bir şey olmaya uğraşırken tükenip gidenlerin hikayelerini, hayat denen şeyin öyle pek de matah olmadığını, maddenin mi yoksa mananın mı ağır olduğu, perdeye yansıyan jargonun aslında ne kadar gerçek olduğunu anlatan
metin kaçan romanı ve
mustafa altıoklar filmi..öyle bir oturur ki bu kitap ve hatta film, gerçekten ağır bir şeylerin altında kalmış gibidir kalbiniz..keşke
okan bayülgen hep oyunculuk yapsa,
mustafa altıoklar sinemayı bıraksa da aklımızda bu filmle kalsa denilen, oje kokusunu sanrılarına katık edenlerin, ölüme kadar hayatta olanların destanı..