yeni sevgilinizden daha bakımlı , teni daha beyaz kısacası seksapeli daha yüksek bir eski sevgiliniz varsa gayet normaldir. attan inip eşeğe binmeyin , başınız gelmez.
kitle toplumunda yaşıyor olmamıza rağmen her insanın nevi şahsına münhasır oluşu sebebiyle çok normal bir durum. olmaması için her yeni sevgili kişisiyle çıtayı biraz daha yükseğe taşımak gerekiyor ama bu mümkün değil. hele bir de şiddetli geçimsizlik içermeyen bir ayrılık hikayesi ise, özlenen eski sevgiliden çok eski sevgili ile beraberken mutlu olan kişinin kendini özlemesi.
eski sevgiliyi özlemek eylemi öncelikle bir ya da birden fazla eski sevgiliye sahip olmayı gerektirir. özleme kısmı değişik bir duygu, aslında bir duygu değil, birden fazla olduğunu düşünüyorum. ilk aklıma gelen nostalji duygusu, ikincisi; o hani onun da seni istediğini bildinde, karşılıklı oturup konuşurken, gülümsediğinizde, birbirinize dokunduğunuzda oluşan duygunun kalıntısı/izi, eksikliği. eski sevgililerim dediğim küme, birden fazla farklı kümenin kesişim noktası. kesişimi oluşturan bu farklı kümelerin şimdilik en değerli, en gerçekçi olanı, yaz aşklarımı içinde tutan kümedir. sonrasında dating app'lerde bulup, tanışıp (yaşadığım şehirde) görüştüğüm birkaç kişiyi içine alan küme gelir. gerisini saymaya gerek bile yok. saydıklarım da bir iki haftayı geçmeyen flörtler aslında. tek seferlik sevişmeyi de "sevgililik"ten sayamayacağıma göre aslında benim eski sevgilim olmadığı bile savunulabilir dersem o görüştüğüm insanların bana güceneceklerini falan hayal ediyorum. çünkü kısıtlı sürelere de sığsa, az da olsa güzel duygular paylaştığım kişilere, sırf ayrıldık diye kin beslemeye başlayan tiplerden değilim. benim değillerse bile, benim anılarım oldular, bana bir şeyler öğrettiler. o yüzden özlerim elbet eski sevgililerimi.