ilk dinlediğimde bir daha yüzüne bakmam dediğim uzunçalar, şu an günün dördüncü turunu atıyorum.
son zamanlarda ülke içre nedenlerden midir bilinmez boğazımda bir yumruk nefes alamıyormuşum gibi hissediyordum.
o kadar iyi geldi ki bugün albümle denk gelmemiz. fiona'nın "bunalımdan özgürlüğe adım atma albümü" olarak tanımlaması boşa değil, içimde hırçın kedileri dürttü albüm.
daha albümün ilk parçasında, i want you to love me'de, alıp yaka paça evreninin eksenine atıyor seni.
karantina günlerinde yayınlanmış olması ve o evde kalmışlık, tek gözlü odalarda tavandan yankılanan yaşanmışlıklar, huysuzlanan köpekler... hepsi albümde. özellikle bir şeyler çizerken, temizlik sonrası oturup şaraplanırken harika gidiyor.
"shameika said i had potential!"
" i would beg to disagree, but begging disagrees with me"