yoruldum, patron. yollarda yağmurdaki bir serçe kadar yalnız olmaktan yoruldum. yanımda hiç arkadaş olmamasından bıktım. nereye gideceğimizi, nereden geldiğimizi söyleyecek biri. insanların birbirine kötü davranmasından bıktım. her gün dünyada hissettiğim ve duyduğum acılardan bıktım. çok fazla var, sanki her an için kafama cam parçaları batıyor. anlıyor musun?
ilk aklıma gelen 500 days of summer dan. tom' un en sevdiği mekanda eski aşkı, şimdi başkasıyla evli olan summer'ı görmesi ve aralarındaki konuşma hep ağlatır beni.