ilişkilerde samimiyet ölçütü

herkesin kendine ait bir özel hayatı olduğunu unutmamakla bu eşik geçilmemiş olur. her tür ilişki, birbirimizin tüm bilinmeyenli denklemlerini çözme amacı taşımaz, yavaş yavaş geçişler olmalı dozu ayarlarken. hızlı yakınlaşmalar, sürekli pohpohlanan egolar, nefessiz bırakan uzak yakınlıklar,.. hep korkutur beni. isterse tüm sırlarını paylaşabilir insan arkadaşıyla, dostuyla, sevgilisiyle ama paylaşmadığı sırları da olabilir; bunlar güvensizlik unsuru olmaktan ziyade hava alabilecek boşluklar yaratma amacı güder. ama sarılırken, sevişirken tüm duvarları yıkın, nefessiz bırakın tüm mesafeleri.
-aaaa gökhan, iç çamaşırında kahverengi lekeler var kocaman!
-ay, volki çok utandım o lekeden!
-olsun aşkım, kurban olurum ben onlara! ohhh mis gibi kokuyor.
-ay volkan, seni seviyorum aşgitom!
-bende bebeğim! gel makineye atalım bu çamaşırı 90 dan yıkasın!

gece gündüz koynundan çıkmak istemiyorsam gayet samimiyim demektir, koynundayken farklı konularda konuşabiliyorsak samimiyet güçlü demektir, koyun koyuna konuşabiliyor müzik dinliyor birbirimize kitap dahi okuyabiliyorsak bu favkalede derecede samimi olduğumuz anlamına gelir. tam koynundan çıkacakken kolumdan geri çekip sigara yakmamı ve "gitme" diyen bakışlarla bir tane de ona vermemi istiyorsa samimiyetten ölecek hastalığına yakalandığımız anlamına gelir.
burun karıştırıp sonrasında afiyetle yemek. samimiyetimi sikin

peşin edit: şakaroni