insanların sadece aptal birer piyon olması

fakir beyanatı. ulan param olduktan sonra aptal olsam ne yazar, aşkım varsa zaten aptalım yoksa neden aşık olayım. zaten bu aptallıkla da 100 yaşına kadar yaşamam ben.
bir nevi yarıştırılır yarıştırılır yatıştırılırsınız durumu
hayatında şah yerine koyduğu kişiler için kendini feda eden aslında birilerini çook seven kişicanlardır. her zaman ''kezbanlık''tan ötürü olmaz hatta farkındalık hakimdir bazen ama sever işte göz göre göre fedakardır piyon kuruntuları da yoktur.
bu baslik aklima 10 yasindayken yasadigim bir olayi getirdi... bir satranc turnuvasindaydim, 3. macimda turnuvanin favorisi, dillere destan cocuk geldi karsima. herkes kesin elenecegimi dusunurken ben cocugu piyonlarimla mat etmistim. buradan alinmasi gereken ders: hayatinizda bir kere de olsa karanfilli-sutlu yesil cay iciniz efendim. evet.
katılmadığım başlıktır...

şöyle ki :

herkes kendi oyun tahtasında şah tır.

öğrenilmiş çaresizlik olabilir
insanların mücadeleden vazgeçmesi ya da korkması durumunda pasif olarak "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" havasında kendine verilen görevleri uslu, terbiyeli çocuk olmak, bir gün şirinleri* de görmek umuduyla yerine getirmek, koyunlaşmaktır. tüm kitleleri harekete geçirmeye çalışan insanlara ise erol büyükburç* muamelesi yapılır. evet, sinirliyim sözlük.
acı bir gerçektir...

insanlar kendilerine saçmasapan misyonlar ve üstünlükler yüklerken,asla hep daha azı olduklarını unuturlar..hırs,para,aşk hepsi yalan,eee ne diye koşturuyoruz o halde? hayat garip bir süreç,şahsen o kadar aptalım ki, 100 yaşıma bile gelsem anlayamayacağım sanırım.