kanser

sonucunda annemi kaybettiğim, 12 yıllık savaşım. *
moral bulması için kestane toplamalara gittiğimiz, beraber piknikler yaptığımız küçücük dünyamda çekirdek ailemden sonra gelen en önemli kişiyi 19 yaşından benden alan o lanet hastalık. kızgınım bu hastalığa çünkü benim belki de ilk sevdiğim kişiyi kuzenimi 16 yaşında yakaladı bırakmadı. iğnelerle canını yaktı, çeşitli ağır tedavilerle. çok sevdiği saçları da gitti sonra. bir de iki yüzlü bir hastalıktır ki bu bıraktım seni hadi git artık eskisi gibi sağlıklısın derken daha ağır bir şekilde geliverir bazen. bazen insan doktoru babasına götürün sizin evinizde ölsün zaten hastanemizde yer yok derken duyar ölüm haberini. nefret ediyorum bu hastalıktan. birkaç video birkaç fotoğraftan ibaret bırakıyor işte o çook sevdiğin kuzenini, sevgilini hatta kimisi için annesini, babasını. olmaz olsaydı bu söz bu şey.
birinin ölümüne sebep olduğunda çok çekmediyse sevinir hale getiren hastalık. atlatıp iyileşenleri bile diken üstünde yasatıyor hayat boyu. allah cekenlere ve yakınlarına sabır versin.
annemde olduğunu öğrendiğimde 8 yaşında falandım o günden bu yana içimde hep birşey kaldı onu göremediğimde hep bişey olmuştur korkusu sardı beni bu illet yüzünden çocukluğumu yaşayamadım annem yoktu hiç yanımda hep yalnız büyüdüm halada bırakmadı peşimizi göğüs kanseri olan annemin şimdide diğer göğüsünde ortaya çıktı yaşadıkça öldüren şeydir
eski yunancada yengeç demek oluyor. peki bu adamlar niye kanseri yengece benzetmiş? bikaç teorisi var olayın ama benim aklıma en çok yatanı şu ikisi: kanserin görünümünün tıpkı yengeç şekli gibi dallı budaklı olması ve yengecin yan yürümesi gibi kanser hücrelerinin de anormal hareketlerle anormal dokulara hareket etmesi.
cancer (okunuşu kanker) kelimesi eski yunancada karis * kelimesinden gelir. kanserli organların dışı portakal kabuğu benzeri bi görünümde yada kabuk ile kaplı olduğundan bu tanımlama kullanılmıştır. hayvan olan yengeç ile ilgisi yoktur. yengece cancer demelerinin sebebi kabuklu bir canlı olmasındandır. aynı şekilde karides kelimesi de karisden gelir.

eski ve orta çağ dönemi hekimleri kanserli ciltte kapanmayan, ülserli ve eğer cilt kanseriyse çoğu zaman kabuklu yaraları tarif etmek amacıyla cancer kelimesini kullanmışlardır.

yengeç ve kanserin ortak tarafları kabuk. *