mysterious skin

2004 hollanda yapımı aynı isimdeki romandan çevrilmiş eşcinsel temalı film.

http://www.imdb.com/title/tt0370986/
gregg araki'nin en iyi filmidir. izlediğim en çarpıcı film olma özelliğine sahiptir ayrıca. her sahnesi hala aklımdadır izlemem üzerinden baya zaman geçmesine rağmen. film bitince ağlayamazsınız bile. boğazınızı düğümler kamyon çarpmış gibi bırakır ortada.
eşcinsellikten çok pedofiliyi konu alır.
joseph gordon-levitt'in oyunculuğu aşmıştır bu filmle.
izlediğim en dramatik eşcinsel temalı filmlerden biridir. mysterious skin, sinefillerin zihninde uzun süreli çalkantılara yol açacak kadar görülmemiş düzeyde bir dram.

yeraltı edebiyatı, alternatif sinemayı besleyen önemli kanallar oluşturmaya yıllardır devam ediyor. bir rüya için ağıt, dövüş kulübü, yolda gibi önemli edebiyat örneklerini kimi zaman yumuşatarak, kimi zaman da gazlı bezle dağlayıp özgünleştirerek sinemada yer edinmeye çalışan yönetmenlerden biri de şüphesiz gregg araki. kesintili sinema kariyerine her ne kadar kaboom gibi bir sci-fi, smiley face gibi başarısız bir komedi sokmayı başarsa da gregg araki en çok mysterious skin filmiyle salonlarda sesini çıkarabildi.

mysterious skin, scott heim'ın romanından 2004 yılında uyarlandı. filmden üç sene önce fransız yapımı a ma soeur! (kız kardeşim) filminin yarattığı çocuk istismarı sansasyonun gölgesi henüz kalkmamışken, yasaklar bu sefer de gregg araki'yi buldu. mysterious skin, çocukken uğradıkları ağdalı taciz öyküsünün ardından hayatlarının değişimini kontrol edemeyen iki gencin öyküsü üzerine kurulu. neil ve brain bir birlerinden habersizce uzun yıllar boyunca farklı yollar çizmiş, ancak bu yolları tamamen başı bozuklukla giden bir batağın içinde seyretmiş. neil yaşadığı travmayı bedenini "büyük gaylere (daddy)" satarak dışa vururken; brian ise içine kapanıp eşcinselliğini sorgulamanın acısını atlatamayan on üç yaşındaki bir ergen halinde kendini paketlemiş. yollarının kesişimi ise ilginç bir şekilde brain'ın çevresindeki dinamiklere verdiği içsel yanıtlarla başlıyor. kabusları onu merağa sürüklüyor. parçaları birleştirip, batılla aralarına tutkal sürdüğü yapboz yavaş yavaş şekilleniyor.

filmin ilerleyen sahnelerinde ise aynı noktadan başlangıç aldıkları ve eğer bir son ise birbirlerinde buldukları "son", bir downtown amerika dumanında sunuluyor. filmin işlenişindeki cesaret, şiddet dolu cinsellik sahneleri ve neil'in daddyler ile olan batak muhabbetleri bir yeraltı sinemasının gerektirdiği ölçünün de üstünde ve realizmi epik bir şekilde göze sokan tamamlayıcılar olmuş.

belki de işlenişteki tek eksik yön eşcinsel hayatın siyahlarla ve tekrar siyahlarla işlenişi olmuş. bu kadar renkli bir hayat, arka plan olarak da olsa kimi zaman yükselen coşkulara izin verecek ölçüde iyimser. eric ile bu gözlemin üstesinden geleceğini düşünen yönetmen, bu konuda daha iyisini gördükten ( angels in america - jeffrey wright) eric'in ne kadar eğreti durduğunu daha iyi farketmiş olmalı. fakat eşcinsel genel kanının aksine kızların bu dünyanın derinine inmeye olan merağını ve bu merakla yakaladıkları yüzeyselliği deborah karakterinde tam olarak gösterebilmiş.


gregg araki"nin homoseksüellik-şiddet paralelinde zirve sayılan abd-hollanda ortak yapımı underground filmi.

prömiyeri venedik film festivalinde yapılmış; türlü engellere rağmen pek çok bağımsız film festivalinde gösterilmiştir. cinsel şiddet nedeniyle insanın kendi içinde yalnızlaşarak toplumdan kopuşunu işler.

league of legends'da gönderilebilen, içeriğinin ne olduğu açılana kadar görülmeyen hediye.
hayata farklı gözlerle bakmanızı sağlayan filmlerden.