the shallows

blake lively'nin bütün bahar her yerde tanıtımı yapılan; yukarı doğu yakası'nın serena'sı ile okyanusların korkulu rüyası jaws'ı aynı yerde buluşturan 2016 yapımı gerilim filmi.

kanserden kaybettiği annesinin anısına annesinin kendisine hamileyken sörf yapmaya gittiği saklı plajda nancy(lively), sörf yaparken büyük beyaz köpekbalığının saldırısına uğrar. o an sığınabileceği tek yer 12 saatte bir ortaya çıkan minik bir ada/yükselti olan nancy, bu süre boyunca köpekbalığıyla cebelleşir. hayatta kalma, korku-gerilim sevenlerin beğenebileceği bir yapım.


trailer -





--- spoiler---

beklediğim kadar iyi bir film değildi ama bir o kadar da kötü değildi. böyle hayatta kalma konulu filmler açısından, (aklıma gelen) son yıllarda çok da denk gelmediğim konu olmasından olabilir. ya da ben direkt köpekbalıklarına sıcak bakamıyorum ondan. blake lively'e tapmamı bir kenara bırakarak, yer yer ''yok artık'' dedirtse de yine de filmin sonuna kadar(özellikle son 10-20 epey iyiydi) bi izletiyor ne olacak bakalım diye. ayrıca martı steven da ayrı bir ilginçti. blake zaten yetenekten ölmüyor, ama hikayede de çok eğreti durmamış ancak görüntüsü de hikayeyi destekler nitelikte, bu yönden bi metalaştırma fazlasıyla hollywood diye bağırıyor.

filmden görüyoruz ki, denize 872527 tane takı ile girmek gerçekten hayat kurtarıyor, tabi aynı şekilde tıp fakültesinde okuyorsanız da.

--- spoiler ---
halen usanmadan neden köpekbalıklı* film yapılır bilinmez ama; ciddi anlamda sıkılıyorsanız zaman öldürmek için yeterli bir film. ufak heyecanlar, gerilimler yaşatıp 1,5 saatinizi alır sadece. blake lively'nin seksi vücut hatlarını sergilemesini görürsünüz. sony telefonunun ağır reklamını görürsünüz.

ama neden bu kadar bütçe harcandığını da anlamadım değil. allahın suyunda geçiyor, gerisi yeşil ekran zaten, ne yani?
martının oyunculuğu şüphesiz harikaydı. kendisi kesinlikle favorim olmuştur.