üniversite

ilim irfan yuvası. nam-ı diğer akademi. türkiyede neredeyse her ile bir tane düşmekte ancak kaçının ilim ve irfan sahibi olduğu tartılşılır. (odtü olaylarını hatırlamakta fayda var) istanbul'da ise neredeyse her ilçe. kemerburgaz, nişantaşı var. semt bunlar...

eğer ailenin olmadığı bir şehirde okunuyorsa tek başına yaşamayı ve duruma göre elindeki parayla yetinmeyi insana öğreten bir nevi hayat okulu. bir çok insan tanır, bir çok anı biriktirir, yanlışlar ve doğrular sonucunda kendi doğrularının temelini atarsın. hatıralar, tecrübeler ve teşebbüsler... insan hiç olmadığı kadar kendi olur. boşa dememişler, küçük burjuva hayatıdır bir nevi.

üst sınıflarda okuyan kişilerle sıkı/iyi dostluklar kurulması halinde kişi için bir süre sonra nimet halini alır. üst sınıftaki zat-ı muhterem hayata erken atılır ve eline para geçer. ve gayrı resmi burs bağlar size. siz ister yüzsüzleşin, ister utanın sıkılın parayı alırken ama bir doğrunun farkına varırsınız ki her zaman 'iyilik yap denize at' doğru olmuyor. bazen yapılan iyilikler ki belki de eşek yerine konulduğunuzu hissettirecek denli sık iyilikler, meyvesini yıllar sonra verebiliyor. diğer yandan üniversitede kurulan dostlukların çoğu yalan olsa da kimisi uzak geleceğe kök salabiliyor.
erkeklerin kız ayarlamaya kızların erkek ayarlamaya gitddiği yer olmuştur

bakın
- olum çok yanlızımlan bana bi kız ayarlayın
-üniversiteye git abi
-lan bunun için üniversiteyemi gidilir yürü git

olmaması gereken bi durum ondan sonrada bu ülke nie gelişmiyo sevdiğin işin eğitimini alma sırf kız ayarlamaya git ondan sonrada mutsuz mutsuz yaşa
gerçi sevdiğin işi yapsan bu seferde az para kazanırsın
kızların teklif ettiği düşünülen eğitim yuvası.

(bkz: oğlum üniversitede kızlar teklif ediyormuş)
şimdilik overrated bulduğum eğitim kurumu. beklentilerimi sikeyim.
aynı anda hem beklentilerimin çok üstünde, hem de çok altında kalmayı sağlamıştır. ancak akademik anlamda doruk noktam olduğu kesindir.
günümüzde dekanların tasfiyesi ve barış için akademisyenler bildirisine imza atan akademisyenlere başlatılan yök destekli cadı avıyla birlikte üniversiteler eski saygınlıklarını yitirmişler, sadece biat eden ve fişleyen kurumlara dönüşmüşlerdir. halbuki üniversitenin amacı özgür ve bilimsel çalışma yapabilmektir. şu an ise sadece mesleki anlamda diploma verebilen, fakat bu diplomanın her an devlet tarafından iptal de edilebildiği bir noktaya gelmişlerdir. o yüzden türkiye'de saygın olarak kalan bir kaç iyi okul da dahil, neredeyse hiç birinin bir önemi kalmamıştır. okulu bitirmeme bir sene kalmış olmasaydı şu an daha farklı hayaller kuruyor olabilirdim ancak bu ülke şartlarının sizi ne noktaya getireceğini ön görmek oldukça zor zaten.

işin özü, bu ülkede azıcık saygınlığı kalmış olan akademi de bitmiştir, selası da bir avuç boyun eğmeyen akademisyen ve öğrenci tarafından okunmaktadır.