wild

cheryl strayed'ın aynı isimli kitabından uyarlanan, başrolünde reese witherspoon'un rol aldığı 2014 yapımı film.

konusu kısaca; cheryl (witherspoon) kızımızın zaten pek de yerinde olmayan hayatı annesinin ölümü derinden sarsılır; cheryl kendisini farklı şeylere verir-eroinden kahve arası sekslere kadar. bir yerde bir ''uyanış'' yaşar ve pacific crest patikasını (2,663mil) yürümeye karar verir. yolculuğunda hem kendi içinde hem de yaşadıklarına ilişkin bir yolculuğa çıkar aslında ve devamında olaylar gelişir.

trailer :


--- spoiler---

yol filmleri konusunda arada olsam da, hele de 2 saat filmlere dayanamayan birisi olarak filmi gayet güzel izledim ve açıkcası çok etkilendim. aynı havada ve sanırım çok daha etkileyici olan into the wild mottosunda da olsa, filmin hem yaşanmış bir hikaye olması hem de film içerisinde hikaye geçişleri, anne ile anılar ve doğanın o güzel ögeleri hikayeyi biraz daha anlamlı kılıyor. reese witherspoon'a zaten taparken, böyle bir rolde kendisinden beklemediğim derece başarılı bir oyunculuk çıkardı. öyle ki, filmin tanıtımları sırasında seks sahnelerinin gerçek olduğunu bilgisi basına aktarılmışken, hiç de öyle filmde rahatsız edici/sırf seks olsun diye konmuş değil de gayet karakterin geçmişinde bir yapılandırma olarak hoşuma gitti. ayrıca filmin ortalarında ortaya çıkan kırmızı tilki filmin sonunda da çıkarak aslında bir mesaj veriyor: cheryl ilk başlarda kaybolmuş ve kendi iç yolculuğuna başlarken yürüyüşünün son durağı olan bridge of the gods(tanrıların köprüsü)'da son bir kez bu hayvanı görerek geçmişin ağırlıklarında kurtularak ''özgürleşiyor''.

koltuktan kalkmaya üşenen birisi olarak bir an botlarımı alıp böyle yürüyüşe mi çıksam bile oldum ama sanırım bir saatin sonunda bıkardım ya da manyak bir seri katilin akşam yemeği olurdum, zira ülkemizde böyle hiking maceraları (ne alemde bilmesem de) bana pek güven vermiyor. son olarak, filmdeki birçok cümlenin yanı sıra:

''how wild it was, to let it be.''

--- spoiler ---
türkçesi "yabani", arapçası "wahş" olan bir sıfat.