sevgiliden ayrılmak, işten istifa etmeye çalışmak kadar zor. ben ikisini de beceremem misal. patron / sevgili üzülür mü, kızar mı? yanlış bir şey söyler miyim? acaba cümleye nasıl girsem doğru olur, azar işitmem, kavga gürültü çıkmaz?
bu işin raconunu ben bilmiyorum arkadaşım.
sözler yine serdar?dan
tıkadın bütün yollarımı, sana verdiğim yıllarımı,
biriken tüm imkânlarımı, alıp çek git
sana verdiğim son hediye, beni bir daha görme diye
gezegendeki son gemiye, binip çek git
birkaç yıl önce çektiği ve 8 bölümden sonra yayından kaldırılan kılıç günü adlı dizisinde iki eşcinsel erkeğin yatakta gözüktüğü sahneye gelen tepkiler üzerine "iyiliği bütün güzelliğiyle göstermek için karanlığı tüm çıplaklığıyla gösterdiğini" söyleyen yönetmen. hiç böyle bir zihniyeti olduğunu bilmiyordum, öğrenmiş oldum.
söz konusu sahne ve tam açıklama için:
"iktidarlar bile 10 senede bir değişir, tek aşktan sıkıldıysanız, başkalarıyla bakışmak isterseniz, geceyi bir kadehle bitirmek "eskide kalsın" derseniz, müziğin o biçim halini de duymak için "
- yaratana duyulan sevgiyi bir yalana dönüştüren tutkudur bu!
- güce tapma tutkusunun, tanrıyla soslanmış biçimidir.
- inkar edilse de, aslında bir şirk modelidir.
- o sorgulanamayan en yüksek mevkiye duyulan özlemi kötüye kullanmaktır.
- firavunluktur; despotluktur. monarşik dönemlerin klasiği, modern dönemlerin faşizm tipidir.
- "nasıl olsa tanrı/allah cevap vermez veya reddetmez" diye düşünülerek, günümüz dünyasında en çok sömürülen ve hep kötüye kullanılan beleş bir güçtür tanrı adına hüküm verebilmek!
eğer hediyenin alındığı yer paketlediyse o kadar özen göstermem, zira çabuk açılır o tür paketler; ancak hediyeyi alan kişi kendi paketlediyse ufacık bir bant izi bile kalsın istemem. paketi bile özeldir o hediyenin benim için. emek vardır.