sadece iran a özgü olmayan bir olaydır (bkz: erdal eren) *

kimisi allahın kanunlarına, kimisi devletin kanunlarına dayanılarak yapılan, yasal ve meşru kılıflara uydurulmuş cinayetlerdir. adına devlet denen piramidin en üstünde yaşayan muktedirlerin, aşağıda yaşayan tebalarına ara sıra hatırlatması gereken "gerçekler" vardır. tebaya verilen mesajın türkçesi şudur:

" siz, sınırlarını bizim çizdiğimiz, adına vatan deyip etrafını çitlerle çevirdiğimiz, babalarımızın çiftliğinde yaşayan öküzlersiniz. etinizden, sütünüzden, götünüzden yararlanmak anamızın ak sütü gibi helaldir bize. otlamanıza bakın... karşı çıkmayın. hangi çiftliğin hayvanı olduğunuzu anlamamızı kolaylaştıran damgalarınıza ( din, milliyet, bayrak vs) saygı duyun. çiftliğin kurallarını biz sahipler belirleriz. adına kutsal yasa, anayasa, kanun gibi isimler koyarız. bunlara uyun, sınırların dışına çıkmayın. dışarıda kurtlar sizi parçalamak için bekliyor. düzeni bozanları hemen kasaplarımıza teslim edip, geri kalanınıza ders olsun diye boğazlatırız... ibret alın.. akıllı olun..."

bu, haddini aşıp " biz öküz değiliz. insan gibi yaşamayı hakediyoruz" diyip, isyan edenlerin boğazlanmalarına, sürünün ancak çok küçük bir azınlığı üzülür. ama ses çıkaracak gücü ve cesareti yoktur. çoğunlugun yarısı, " oh olsun hakettiler.. zaten düzenimizi, dirliğimizi, ahlakımızı bozan tehlikeli unsurlardı bunlar. yoneticilerimiz çitlerimizin güvenliği, sembollerimizin haysiyeti için cezalarını verdi bunların" deyip onaylarlar. çoğunluğun diger yarısının ise umrunda değildir olup bitenler... onlar otlamalarının peşindedirler... otlar taze ve yeşildir onlar için...