8 saniye

yönetmen koltuğunda ömer faruk sorak'ın oturduğu, başrol oynayan esra inal'ın kendi hayat hikayesinden uyarlanan film.

hikaye belki değişik ama işlenişi ile sıradanlaşmış gibiydi benim için. arada kopuk, anlamsız çok nokta gördüm. yine de verilen emeğe saygı duydum, çok kötü de olmamış yani izlenebilir, tavsiye edilir.
benim hayatıma çok benzediği için sevdiğim ve inli cini bir konusu olmadığı için gözümde yeri farklı olan film. film sonunda bu salondan cikarken en az birini affet mesaji verildiginde herkes affedecek birilerini dusunurken ben edemedim be sözlük.
eski sevgilimin istemesi üzerine onunla gitmiştim.. sıkıldım izlerken açıkcası.. konu güzel ama anlatım tarzı pek yavandı.. ve orada çalan şarkıya da bayıldım/dı.
filmi izlerken almancayı çözebileceğimi düşünmüştüm. nasıl bir türk filmi diye sorgulamadım değil. filmin içeriğinde yetmiyormuş gibi sonunda da "hadi birini affet" beklentisinin üzerimde bıraktığı etki ; "anlamadıysan bak salondan çıkmadan bir daha söylüyorum,insanları affet,hadi birini affetmekle başla,fani dünya bugün var yarın yokuz" gibi bir şeyin kısaltmış hali sanırım diye düşünmüştüm.
koşullu sevgi, koşulsuz sevgi, zorlama sevgi, psişik, affetmek, özgürlük, rüyalar, gerçekler, gerçek olan rüyalar. bu tür konular olağanüstü ilgimi çeker. türk filmlerinde daha sık görmeyi beklerim.