baba

13 Entry Daha
güzel müzik yapmayan adamlardan/kadınlardan nefret ediyorum mesela. hayvanları sevmeyen insanlardan da nefret ediyorum. hayatının orta yerine mutluluğu koymuş patavatsızlardan hazzetmiyorum. "kitap okumaya hiç vaktim olmuyor" diyenlerin suratlarına iki tane çakmak istiyorum. apolitiklerden ve bir siyasi görüşe körü körüne bağlananlardan da hoşlanmıyorum. ukala ve çokbilmiş ve şımarık olmadığı müddetçe çocuğuna kızan anne/babadan da nefret ediyorum. dünya üzerinde onca güzel film varken; vizyon filmlerine tıkılıkalmış vizyonu dar zevzekleri de sevmiyorum. kahvesini pırt diye içip bitiren adamları/kadınları sevmiyorum. sigarasını bitmeden söndüren/atanlardan nefret ediyorum. devlet politikaları yüzünden oluşturulmuş ülke sınırlarından nefret ediyorum. "ay, ben aşk arıyoruaaaammm" diyenlerin çenelerini patlatmak istiyorum. sadece eşcinselliğiyle nam salmış yazarlardan, çizerlerden, şairlerden, yönetmenlerden... vs vs nefret ediyorum. istanbul'la izmir'i yarıştıranlardan hoşlanmıyorum. yapabileceği tek muhabbet "gay geyiği" olan cibiliyetsizleri bir kaşık suda boğmak istiyorum. farklılıkları çekemeyenlerden nefret ediyorum.
ve bu liste uzar gider...

nefret, insan halet-i ruhiyesinin en garabet hislerinden biri.

bebeklerin en çabuk öğrenebileceği ve sıkça duyduğu kelimedir baba. çünkü iki aynı heceden oluşur. ve bu, bir bebek için söylenebilecek en kolay kelimedir. ba ve ba. oysa anne kelimesini söylemek daha zordur. çünkü iki farklı heceden oluşur. an ve ne.

lafı çok mu dallandırıp budaklandırdım?
sanırım.

yukarıda bahis eylediğim uzayıp gidebilecek listeye şunu da not düşüyorum:
baba nam adam bozmasından da nefet ediyorum.
40 Entry Daha