belediye zabıtası

ne idüğü belirsiz ve gerçek işlevi yok edilmiş bir kadroyu temsil ediyor bu kavram.
personel niteliğinin ve sayısının yetersizliği, yerel yönetimlerin sorumluluğunu ve merkezi devlet aygıtının umursamazlığını gizleyemiyor artık!

sadece seyyar satıcıları ve biçare toplum kesimlerini kovmak ve dövmekle zabıta memuru olunamayacağını, ya iyi bir dayak yiyerek ya da haklarında soruşturma açılarak öğrenebileceklerdir... son vakada, ankara güven park'ta (dilenerek değil) kuş yemi satarak geçimini sağlayan 79 yaşındaki kadının tezgahını tekmeleyerek paralarını havuza saçmışlardır...
şimdi, böyle bir eylemin neresini eleştirip, nasıl düzeltelim? 21. yüzyılda, bir kamu görevlisinin tekme-tokat atma hakkının olmadığını mı, ceza yasalarımızda böyle bir cezanın olmadığını mı yoksa yaşlı bir insana müdahale ahlakının böyle olamayacağını mı öğretelim?
ama ne demiş o güzel atalarımız? böyle göte böyle bilmem ne yakışır tabi...