candide

18. yy aydınlanma çağının "yeni dünya" görüşünü ve "iyimser insan"ını alaycı bir dille anlatan voltaire romanı.
içinde geçen

"yaşamı hâlâ seviyordum. bu gülünç zayıflığımız belki en vazgeçilmez düşkünlüklerimizden biridir. çünkü her zaman yere çalmak istediğimiz bir yükü sürekli taşımaya çalışmaktan, varlığımızdan dehşete düştüğümüz halde ona bağlanmaktan, kısacası bizi kemiren yılanı kalbimizi yiyinceye kadar okşamaktan daha budalaca bir şey olur mu?"

kısmına bayılıyorum. sanırım nietzsche de bu kısmı seviyordur, tüm hayatını böyle yaşadı adamcağız.