çocuk parkı

eskiden bağıra çağıra; büyük bir coşkuyla eğlenip, oradan hiç ayrılmak istemediğimiz mekanda. biz çocukken böyleydi. şimdi öyle değil. zaman değiştikçe parka gelen ailelerin çocukları da ellerinde tabletle çocuk oyuncaklarını görmez oldu. üzücü...
sokakta büyümüş nesili tatmin etmeyecek kanserojen plastik yığını alan. teşbihte hata olmaz afedersiniz kafes gibi. ne yapman ya da yapmaman gerektiği yazısız kurallar bütünüyle resmiyet kazanmış yeni nesil ebeveynlerin çocuklarına sus payı verdikleri ödül mekanı.
"bizim park" isimli bir park var oturduğum yerde. çocukken saatlerimizi harcardık. birbirimizi sallar, kaydıraklardan kayardık. yaz aylarında kaydıraktan kaymak zulümdü bizim için, o plastik sıcaktan canımızı yakardı. elimize aldığımız çikolatalı ekmekleri park çimlerinde oturarak yer, aklımız sıra piknik yapardık. çocuk parkları gündüzleri çocuklar için bir yerken geceleri ise alkoliklerin bulunduğu korkunç bir yer oluyor.