çocukluk travmalarımız

6 Entry Daha
5 yaşında, yan odada kendi kendime oyun oynarken, izlediğim walt disney çizgi filmlerinden birisini canlandırıyordum, mutfaktan çığlık sesleri gelmişti. korkuyla karışık heyecanla üzerimde pelerin diye kullandığım çarşafı savurduğum gibi çığlıkların geldiği yere koştum. mutfağa gittiğimde babaannem annemi dövüyordu. kendimi o an o kadar kötü, o kadar çaresiz, o kadar o kadar o kadar hissetmiştim ki ne yapacağımı bilemedim babaannemin üstüne atlayıp onu kaldırmaya çalışmıştım. ama çok güçlüydü. annemin ağlamaları kesilmiyordu. o bir kaç saniyeyi hatırlamıyorum. kendime tekrar geldiğimde yan odadan gelen orospu halam bıçağı elimden almıştı ve bana bir tokat atmıştı. dediğine göre tezgahtan aldığım bıçağı tam babaanneme saplayacakken beni durdurmuş. babaannemin ilgisi dağılmış olacak ki annem birden koşarak mutfağın balkonuna kaçmıştı. ağlıyordu. küfrediyordu. beddua ediyordu. babaaanem, orospu halamla beraber salona geçince bir süre annemle ağladık. o kapının öbür tarafında ben öbür tarafındaydım.

o gün kekeme olduğumu hatırlıyorum işte. bana kekemeliğin ne zaman başladı diye sorduklarında gidebildiğim en uç nokta buydu.
o gün büyüdüm sanırım. çünkü çocuklar, ebeveynlerin acziyetini gördükten sonra büyümek isterler. büyürler..
20 Entry Daha