rûdekî* adında bir insan yaşamış şu yıldan bin sene önce**. klasik iran edebiyatının kurucusu olarak kabul ediliyor günümüzde. mesnevileri, gazelleri, kasideleri, rubaileri, şiirleri var günümüze değin ulaşan.
işte, o şiirlerinden bir tanesi dele zâram. türkçe şerhiyle "zavallı gönlüm" yani. ilk olarak fereydoun farrokhzad*** tarafından müziklendiriliyor. çok zaman sonra mohsen namjoo abé'm kiosk grubuyla beraber tekrardan dillendiriyor.
şimdi... fars dilinin güzelliği üzre birsürü şey yazabilirim de; şu ahenge, şu güzelliğe bak hele:
"dele zârem, fegân kem kon tu eşkez dîdegân kem kon gam ô nâle ze can kem kon ..."
sesim pek güzel değildir -ne yazık ki. hele böyle bir şarkıdır, bir türküdür söylemeyeyim; ben bile utanıyorum sesimden. o derece yani.
ama, işte, bazı zamanlar oluyor tawûsê melek'ten diliyorum da kendimden geçe geçe söyleyebilsem istiyorum.
"... vay çe nâle hâ ke ez dil be râhet nemûdem men behre-î ez an be ômrem, be coz hem nedîdem men ..."
bunu dinleyip dinleyip, sohrab'ın, hâfız'ın, füruğ'un, hayedeh'in, azam'ın, mohsen'in, bahman'ın, abbas'ın, ibrahim'in**** yoluna düşesi geliyor insanın.
" ey zavallı gönlüm, az feryat et gözlerimden az gözyaşı dök canıma az hüzün ve gözyaşı kat ah, ne kadar ağladım yoluna gönülden bu yüzdendir ki ömrümde kederden başka bir şeye sahip olmadım
beni öldürdü bakışın yolunu gözlüyorum senin ay yüzünü göreyim diye benim secdegâhım, ay'ım, kâbe'm oldu yüzün gönlüm senin lüle lüle saçlarının büklümünün esiri oldu
gel, biraz otur yanımda canımdan oldum beklemekten seni, sevgilim artık bitir küslüğü, ayrılığı çünkü ağına düştüm ve gönül kuşu senin avın oldu gönlüm senin için yanıyor ama sen habersizsin ah, ciğerimi yakan ahım neden gönlünü etkilemiyor, güzel
gel kucağıma, gel ve gör, sensiz başıma ne geldi ay tenlim, gümüş yüzlüm, gel ve gör, nemli gözlerimi
ey can, ey kadim sanem, ey can, önceki gece ey can, rüyama bir ay girdiğinde ey can, haberdar oldu ey can, kalbim, ay yüzlü'm, ey can, senin yanıma geleceğinden. ey can, bir gel, ey can, bir gör. ey can, endamın ne hoş ve ne tatlısın. ey can, gönlümü ey can, sen süslüyorsun ey can, vefanla teselli et gönlümü. "