sanıldığı kadar rahatsız edici değildir aslında. üniversitede yıllarca ölüp ölüp dirildikçe, "allahım daha ne kadar düşüreceksin?" dedikten sonra insanın omuzlarında hiçbir sorumluluk olmaması, kafasının rahat olması ile içine girilen rehavet dönemi. her ne kadar yoğun tempoya istemsizce alışıldığından hiçbir şey üretmemek yanlış hissettirebilse de, hiç yoktan aşağı düşmektense boşlukta havada yerinde saymak daha kârlı gibi.