ege urjav

2 Entry Daha
lisedeyken defalarca düşündüğüm şeydi. hatta kaç defa gidip tren istasyonuna oturup, kendimi treninin önüne atmayı düşünmüştüm. sevmek/sevilmek isteyen kocaman aptal bir kalbim vardı ve onu kimsenin hakkıyla sevmeyeceğini düşünüyordum. zaten okuldan mert'e deliler gibi aşıktım. onun beni sevmeyeceğinden emindim. başkasıda sevmeyecek gibi geliyordu. zaten annesi ve babası tarafından sevilmeyen birisini kim severdi. frankenstein'ı okumuştum. "yaratıcım beni sevmiyor, başkaları beni nasıl sever?" diyordu. işte kendimi bir yaratık gibi hissediyordum. sürekli içim acıyordu. arkadaşlarımın yanında takındığım maskeden yorulmuştum.

işte bu düşüncelerle, ege'nin başardığı şey için sürekli tren istasyonuna gidiyordum. o anı defalarca kafamda canlandırdım. ailemin tepkisini. arkadaşlarımın tepkisini.

ama yapamadım işte. belki gerçekten yapmak istemedim. belki henüz ege kadar her şeyi kaybetmemiştim.

ama bugün iyi ki yapmamışım diyorum.
5 Entry Daha