manasız bir ayrışımdır.
hayata bakışın sınıfı olmaz, okulu olmaz, eğitim düzeyi olmaz. hayata bakışın salt beyni olur. ilkokul üç seviyesinde tertemiz bir çocuk, nefret söylemini öğrenmemiş çocuk, kafası şişirilmemiş çocuktur çoğu zaman. belki sınırdadır ancak henüz geçmemiştir sınırın öte ucuna.
ben bu ülkede "kürt bir hastayı tedavi.. yaa ne bileyim ya" diyen doktor adayları gördüm. hayata tıp fakültesi 3 seviyesinde bakıyordu mesela. belki ilkokul üç seviyesinde baksaydı bu kadar kurbağalaşamayacaktı. hayata bakışı aldığımız/alamadığımız eğitim değil, vicdan endeksinde zekalarımız belirliyor. her zaman. her yerde.