hayata mektuplar

sevgili hayat,

sessizce,kaderinin çizdiği yolda yürümek...senin çemberin misali...hani derler ya"ya çemberin içinde olacaksın ya da dışında"...peki hiçbir yerde olamazsan...noluyor o zamani?...yalnızlık oluyor,acı oluyor,yara oluyor...görünenle görünmeyen sınır,aptal kalabalık arasında apaçık ve bağıran ortada olan yalnızlık...hani o yalnızlık diyorum,beklediğimizden daha iriyarı,korkunç olmayan..bir koca beden beklerken,sadece bir gölge olabilen...daha fazlası olamayan ama taşımakla zorunda kaldığımız olan...dımdızlak kışın ortasındayken,üşütmeyen daha doğrusu üşütemeyen...her gün daha da ıssızlaşan dünyada,katmerli umutlar katarak,tamda kışın ortasında...oysa aşina olduğumuz,bildiğimiz mevsimler,aylar,kalabalıklar,güneş,geceler değil mi bu?....nedir bu ahmaklık?...nedir bu üşümeler?...nedir bu anlamamazlık,anlamlandıramamazlık?....her defasında yürürken bende diyorum,"dilimin ucunda kelimeler..."...sonrası üç nokta...sen aslında üç nokta üzerine kurulusun hayat...kalanın fasa fiso...
sevgili hayat,

beni neden yoruyorsun,karabiberim...

sevgili hayat,

ne kadar güzelsen bir o kadar çirkinsin, ne kadar iyiysen bi o kadar kötüsün, ne kadar yaramazsan bi o kadar uslusun. sen dengenin ta kendisisin. seni ne kadar sevsem de bi o kadar uyuz oluyorum. kib aeoo.
sevgili hayat,

öncelikle itiraf etmeliyim ki hiç bir zaman lanet okumadım ben sana. çünkü çalışmadan başarmayı, sevmeden sevilmeyi, mutlu etmeden mutlu olmayı hiç beklemedim senden. gözyaşlarım olmadı hiç benim. güldüm ben geçmişe söve söve. her ne olursa olsun kaybetmenin en kolay iş olduğunu öğrendim senden. o yüzden hiç kaybetmiyorum artık hep kazanan taraftayım. ve ben olmadan da sen devam edeceksin, ama benim sonumu getirecek olan da sen. o yüzden tadını çıkarıyorum her bir varlığının, duygunun, yokluğunun..
günaydın hayat..

yapayalnız bir gezegende yaklaşık 4.5 milyar yıl boyu milyarlarca kez yaşanılan pazarlardan birindeyim yine. nefes alıyorum. sözlükle uyandım, sucuklu yumurtamı yine biraz erteledim. beraber uyanmak istediğim adamsa şimdi kafamın çok uzak bir noktasında.. üstelik sözlük daha sıcak ve kıllı, memnunum..

her şeye hazırlıklıyım, her şey insanlar için diyorum kendime devamlı ama kartların çok sağlam be hayat.. şaşırtmayı, sarsmayı hep beceriyorsun. hastalıkları, yalanları, şanssızlıkları, başarısızlıkları üst üste getirdin. sevdiklerimi yavaş yavaş uzaklaştırıyorsun, canın sağolsun..

bir adaletin varsa zamanı çoktan geldi onu göstermenin. kendini kötü gören iyiler, iyi olduğuna her şeyden çok inanmış kötülerle dolu dışarısı. 'doğrular yalnız, yalanlar teşkilatlı. doğrular bilenmeli, yalandan keskin olmalı' artık hayat. yap bir güzellik..
ah ulan hayat

ne çektin bizden be,ne derdimiz biter ne savaşımız gürültümüz
var olduğumuz günden beri sana rahat vermedik belliki
belki bi kaç milyar yıl sonra bizim formumuzu bırakıp,yeni bedenler edineceksin kendine
hakkındır,yakışır
çünkü bizden bi bok olmaz,şu son bir kaç bin yılda gayet iyi öğrendik bunu
asıl hata sende ki bize şans verdin,vermeyeydin iyidi vermiş oldun bir kere
öyle veya böyle çekeceksin bizim derdimizi
sen bize çelme takacaksın,biz sana çamur atıcaz habire
eğleniyosan iyi bebişim
sonuçta biz her şekilde buluyoruz işin kolay yanını *