hayata mektuplar

sevgili hayat,

öncelikle itiraf etmeliyim ki hiç bir zaman lanet okumadım ben sana. çünkü çalışmadan başarmayı, sevmeden sevilmeyi, mutlu etmeden mutlu olmayı hiç beklemedim senden. gözyaşlarım olmadı hiç benim. güldüm ben geçmişe söve söve. her ne olursa olsun kaybetmenin en kolay iş olduğunu öğrendim senden. o yüzden hiç kaybetmiyorum artık hep kazanan taraftayım. ve ben olmadan da sen devam edeceksin, ama benim sonumu getirecek olan da sen. o yüzden tadını çıkarıyorum her bir varlığının, duygunun, yokluğunun..
günaydın hayat..

yapayalnız bir gezegende yaklaşık 4.5 milyar yıl boyu milyarlarca kez yaşanılan pazarlardan birindeyim yine. nefes alıyorum. sözlükle uyandım, sucuklu yumurtamı yine biraz erteledim. beraber uyanmak istediğim adamsa şimdi kafamın çok uzak bir noktasında.. üstelik sözlük daha sıcak ve kıllı, memnunum..

her şeye hazırlıklıyım, her şey insanlar için diyorum kendime devamlı ama kartların çok sağlam be hayat.. şaşırtmayı, sarsmayı hep beceriyorsun. hastalıkları, yalanları, şanssızlıkları, başarısızlıkları üst üste getirdin. sevdiklerimi yavaş yavaş uzaklaştırıyorsun, canın sağolsun..

bir adaletin varsa zamanı çoktan geldi onu göstermenin. kendini kötü gören iyiler, iyi olduğuna her şeyden çok inanmış kötülerle dolu dışarısı. 'doğrular yalnız, yalanlar teşkilatlı. doğrular bilenmeli, yalandan keskin olmalı' artık hayat. yap bir güzellik..