işini görene kadar dayı olmanın dayanılmaz ağırlığı

aylarca yazışarak, mesajlaşarak başlayan bir hikayedir bu. ne kadar buluşmak için ev uygun değil, ilk buluşma için bir cafe en uygunu desem de sonunda gecenin bir yarısı kalkıp gitmekle hatamı kabul ediyor, yaşadığımın %50'sinin benim salaklığım olduğunu biliyorum. kalkınca mantık panjuru iniyor maalesef. bunu baştan kabul edeyim ki taşlar yerli yerine otursun... hikayenin bir yerinde, daha doğrusu sonunda kahramanımız için gün görmemiş küfürleri peşpeşe sıralasam da aslında kendime daha çok kızıyorum. burada paylaşma sebebim; benim yaptığımın bir ders, tecrübe olabilecek olmasına olan inancım. evine gittim. tanıştık. oturup sohbet ettikten sonra sevişmeye başlayınca, içeri geçelim dediğimde; yok, biraz burada kalalım, ikinciye içeri geçeriz dedi. oral seks sonrası boşalınca, ben senden hoşlanmadım, istersen git dedi. gecenin bir yarısı verdiğim taksi parasının ikiye katlanmasına değil, madem beğenmedin*, bunun olmasına izin vermeden yani kendini yalatmadan önce bunu söylesen kısmındayım. bu kardeşimiz için uygun sıfatı hepimiz kendi meşrebimizce buluruz ya da bırakalım öyle kalsın....
2 Entry Daha