italyanca

italyanların resmi dilidir. ayrıca diğer bir özelliği de uzmanlarca dünyanın en romantik dili olarak seçilmesidir.
kesinlikle dünyanın en romantik dilidir.
pronounce olarak en melodik dillerdendir.
latince kökenli diller arasında latince'ye en sadık kalmış dildir. fransızca, ispanyolca gibi dillerle kıyaslandığında öğrenilmesi kolay bir dildir.
okunuşu çok büyük oranda yazıldığı gibi olmasından mütevellit türkçe konuşanlar için çok fazla telaffuz sorunu yaşanmayan bir dildir. yazıldığı gibi okunmayan harflerin de * kuralları gayet basittir. o lanet olasıca tanımlıkları * bile büyük oranda kurallıdır, almancadaki gibi maymuna dönmezsiniz.

ama gene de:
(bkz: resultante importante)
(bkz: fatih terim italyancası)
andrea bocelli'nin söylediği opera ve şarkılarla sevdirdiği dildir.
bildigim dildir. ogrenirken size cok guzel arkadaslar kazandirir. sonrasinda ise para kazandirir.
konuşması kolay, doğru konuşması zor olan bir dil ama kesinlikle öğrenince insanı dolu dolu konuşturan, öğrenilmesinden keyif duyulan dil.
italyanca öğrenmek istiyorsanız, italyan kültür merkezi'ne gitmenizi önermem. çünkü italyan kültür, 'kültür' bayan bir mekan.
italyanca'yı taksim, cihangir bölgesinde yaşayan italyanlardan ya da italyanca bilen türkler'den öğrenebilirsiniz. italyan kültürünü ancak italya'da öğrenebilirsiniz.
italyanca'nın kolay kısmı, cinsiyet tayin etmede almanca kadar zor olmaması. bazı düzensizlikler haricinde bir ismin maskülen mi feminen mi olduğunu anlayabiliyorsunuz.
italyanca'yı, entry başında dediğim gibi 'doğru' konuşmanın altın anahtarı indicativo - congiuntivo ayrımını iyi bilmektedir.
indicativo cümleler; kesin yargı belirten, üzerinde kuşku olmayan cümlelerdir.
congiuntivo cümleler ise; kesinliği olmayan, bir hipotez ve olasılığa bağlı cümlelerdir.
tüm zaman çekimlerinin hem indicativo hem de congiuntivo çekimleri vardır.
örnek vermek gerekirse;
giulio ha tre figli (giulio'nın üç çocuğu vardır) bu cümle indicativo'dur, çünkü giulio'nun üç çocuğu olduğu bilinmekte ve üzerinde şüphe bulunmamaktadır.
credo che giulio abbia tre figli (inanıyorum ki giulio'nın üç çocuğu vardır) bu cümle congiuntivo'dur, çünkü cümleyi söyleyen kişi bu yargıya emin değildir ve 'inandığını' belirtmektedir. avere (sahip olmak) fiilinin 3. tekil şahıs indicativo geniş zaman çekimi 'ha' iken, congiuntivo çekimi 'abbia' olmuştur.
italya'da bu farkı gözetmeyince, sizi anlamayacaklar diye bir şey yok, fakat bu farkı bilmek ve kullanmak size ciddi bir saygınlık kazancaktır.
telaffuz konusunda türkler zorlanmamaktadır, fakat italyanca konuşmanın en zorlu tarafı da aksandır. doğru vurguları yapamamak, italyanlara oldukça yanlış gelmektedir. ne yazık ki vurguları nereye koyacağınızın da, basit ve ezberlenebilir bir kuralı yoktur.
8 yil okul sebebi ile egitimini gorup nefret ederek ogrenip sonrasinda kendimi ingilizcenin kollarina attigim dil.

ingilizce windows ise italyanca kesinlikle mac'dir. cok daha ciks bir tarzi vardir, ama herseye hakim yapmaz.

fransizcanin kucuk kuzenidir italyanca, habire bayramlarda kafasina iki tekme yer sora da sevilir.

ispanyolca cool, car car car ortalikta konusmayi seven teyzesidir italyancanin.

(bkz: ne diyorum ben)
dünyanın en güzel dillerinden bu meret, konuşması çok zevkli,öğrenmesi nispeten kolay
bu sıralar merak saldığım dil. kelimeler öğreniyorum. çok eğlenceli.
adamın teki dolaşır iş yerinde. uzun boylu, kirli sakallı, ortalama bir tiptir. tabi ki varlığının farkındasınızdır ama dikkatinizi çekmez. sonra bir gün adam konuşmaya başlar, elleri kollar oynar, surat şekilden şekle girer, adamın çekiciliği 3 standart sapma yükselir gözünüzde. en az beş kere oldu bildiğin. bu dilin benim bünyede yarattığı etki bu işte. kadınlarda da harikulade duruyor bu arada. paso konuşsunlar ben izleyip gülümseyeyim.

bir tık aşağısı için (bkz: portekizce)
erasmus nedeniyle italya'ya gitme olasılığımın bulunduğu için yazın bu dili öğrenmek zorundayım. neyse ki çok kolaymış. dilin kurallarını ve çoğu kelimesini bilmesen bile okuduğun basit yazılardan bir şeyler çıkarabiliyorsun. kuralları da çok basit. sonuçta yeni bir dil; yeni bir şey öğrenmek güzel.