siddhartha

Durum: 1335 - 0 - 0 - 0 - 29.04.2014 15:02

Puan: 19330 - Sözlük Kaşarı

12 yıl önce kayıt oldu. 3.Nesil Yazar.

Henüz bio girmemiş.
  • /
  • 67

ayı sözlük islamı yayma timi

ayı sözlük'ün en sevmediğim tarafıdır. ifade özgürlüğü adı altında kişilerin inancına saygısızlığın ayyuka çıktığı durumlardır. bana da " yobaz" etiketi veren kişi/kişilikler vardır. şaşırmadığım durumdur. en büyük ötekilemeyi öteki olmadığını ifade edenler yapar.

lgbti temalı filmler

benim güzel idaho'm / my own private idaho
yönetmen : gus van sant
senaryo : gus van sant , william shakespeare (kitap)
oyuncular : keanu reeves , river phoenix , james russo, william richert, rodney harvey

ayı sözlük yazarlarının telefon önerileri

çok ısrar ettiler iphone 5s alacağım.

bu ne lan dünün aynısı

bugün aslında dündü / groundhog day, 1993 yılında sinemalarda gösterilmiş bir komedi filmidir. harold ramis tarafından yönetilmiştir. başrolde bill murray ve andie macdowell oynamıştır. imdb en iyi 250 film listesinde 174. sıradadır.

izmit

üç-dört yıllık istanbul yaşantımdan sonra tekrar döndüğüm şehirdir. kafa dinlemek için müthiş şehir ama sosyal kültürü -tiyatro haricinde- sıfır olan şehirdir.

selin damar

alternatif - indie sahnesinin solo isimlerinden biri olarak bilinir.
bu akşam beyoğlu hayal kahvesi'nde sahne alacak kişidir.

yonca karakas

kendisiyle yapılan röportaja verdiği cevapları hoş olan kişilik.

...
kapak çalışması arkasındaki fikir nedir? günün getirdiği görsel bombardıman altında geçmişe dair tüm tarihi dökümanların anlamını yitirmesi ve grotesk bir hal içersinde haz vermesi... hayatımızda o kadar çok görsel var ki, artık bizlere birşey ifade etmesine gerek yok. zira tüm anlamları artık zihnimiz belirliyor.

istanbul sana ne ifade ediyor? her şeyi çok iyi bildiğimizi sandığımız yer.

rahatlamak, günün yorgunluğunu atmak için nereye gidersin? eve gider uyurum.

istanbul'un sesi ne sence? elektro saz!

bir gün için şehrin yönetimi sana verilse yapacağın ilk şey ne olurdu? bir günde ne kadarını halledebilirim bilmiyorum ama yol ve mesafeler konusunda bir şeyler yapmaya çalışırdım herhalde... her yer çok uzak.

google plus

son zamanlarda yoğun kullanılmaya başlanan sosyal ağ platformu

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar


angus & julia stone - a book like this

saç kestirmek

mommo filminde http://www.imdb.com/title/tt1342402/ en çok ağladığım sahnelerden biri de kız kardeşin saçının kesildiği sahnedir.

defalarca izlenilebilecek filmler

kurban bayramı

facebook'ta okuduğum en iyi kurban bayramı mesajıdır.

"kurb-an bayramı iyice yaklaştı. ben de hazırlıklar bir türlü bitmiyor. siz hazır mısınız?
her şey zahiri-batini olarak eş zamanlı olmalı. peki, öyleyse...???

zahiri koyun-koç-inek-dana kolay da batini kurb-an'ınıza karar verdiniz mi?

dün biz bir tefekkür arkadaşımla gece 4'e kadar bireysel manada kendi kurbiyetimizi sağlayacak kurb'anlarımızı düşündük.

aslında bu paylaşımı yapmak fikrimde yoktu. o dedi: "zaman daralıyor irem, bu muhteşem bir şey, face'e yaz da nasibi olanlar kendi kurbanını seçsin bir an önce" diye.

---
öncelikle çok samimi olarak kendi-niz'den bir kurban tespit edin. sizi allah'a uzak düşüreni bul'un!

kibirli misiniz? samimice sorgulayın! kibri seçin o zaman

çok mu vefalısınız? vefayı seçin o zaman

sizden daha güzeli, daha zengini ya da belki bu yola sizden çok yeni girdiği halde sizden daha net sonuçlu tefekkürler edeni kıskanıyor olabilir misiniz? kıskançlığı seçin o zaman.

vs...

ve seçtiğiniz kurbanın kesilmesine bayram sabahına kadar iyice odaklanın! tüm tefekkürünüz bu olsun. tek bir noktaya sabit bakın ve büyük bir dikkatle yoğunlaşın.

bayram sabahı, ezan ile kalkın. uyannnn-in!

imgeleyin. elinizde hz. ali'nin kılıcını.

öyle çok yoğunlaşın ki o kılıç elinizde gerçekten hissedilsin.
sonra tek-bir'lerle, salavatlar ile kes'in...

bu o kadar net olsun ki, akan kanları görün. o kanın sıcaklığını ve ıslaklığını duymanız lazım.

ondan bir damla alıp alnınıza dokunun.

kurbiyetiniz mübarek ol'sun.

bunu yapana aşk ol'sun ya hu aşk aşk... "

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar


123 - sun in the arms of love

ismet özel

sadece " şair" olarak hatırlamak isteyeceğim kişidir.

ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar

wild nothing

wild nothing

belki sizler çoktan dinlemişsinizdir ama ben az önce keşfettim ve dinlediğim en iyi "paradise" şarkısı. "vahşi hiçbir şey" grubun türkçe çevirisi olur mu bilmiyorum ama özel bir hissiyatları olduğu belli. *

eşcinselliğiyle barışamamış eşcinsel

sevgili olunamayacak kişidir.

ferit edgü

binbir gece / 60 öykü cep kitabından
" ten"
-insan nasıl bu kadar çıplak olabilir anlayamıyorum.
- daha önce hiçbir ceset görmemiş gibi konuşuyorsun.

sözlük yazarlarının hep beraber grup seks yapması

acil eylem çağrısıdır.
  • /
  • 67
Henüz bir favori entry yok.

Toplam entry sayısı: 1335

ellen degeneres

68 yaşındaki annemle her izleyişimizde değişmeyen "erkek gibi kadın, maşallah" övgüsünü alan ünlü kadın programcısı. george clooney ile olan bağından dolayı onu kıskandığım doğrudur.

fethullah gülen'e sorulacak tek soru

cemaatinizde cok gay var. gayler icin ne dusunuyorsunuz? bir fetva verebilir misiniz?

cenazemde çalınmasını istediğim şarkılar

aigai'nin bahsettiği bu olsa gerek.
izleyeceğiniz linkte gadjo dilo filminden bir sahne. cenaze törenidir. hem ağlarım, hem oynarım.

8 mart dünya emekçi kadınlar günü

kadın deyince akıllara anne, eş, kız kardeş, teyze hala vb vs gibi sıfatlar geliyorsa hala yanlış bir durumdayız diye düşünüyorum. kadın denildiğinde bir birey ve insan akıllara geliyorsa o zaman sorun ortadan kalkacaktır ve kadın-erkek ayrımı olmaksızın birlikte yaşamaya başlayacağız. çok didaktik yazdım ama durum bu....

refugee

ayı sözlük itiraf

-ilk okuldaki oğuz'a aşıktım. ama o inci'ye aşıktı. ben de onun inadına inci'yle oynardım. *

-ortaokulda burak'a aşıktım. sırf onun poposunu görmek için futbol maçlarına ben de katılırdım. oysa futboldan nefret edişim de ondandır. *

-ortaokulda bana aşık olan kızların mektuplarını ablama okuturdum, ondan cevap yazmasını isterdim, sanki ben beceremiyormuşum gibi. oysa sorun belli... *

-lisede mdr yardımcısının oğlu özgür'e aşıktım. başımı sıraya koyar onu izlerdim. beni bir gün yakaladığında, uyuyor numarası yaptım ama yemedi. bana gay misin dedi yok lan, siktir git sensin gay dedim. yıllar sonra ona aşık olduğumu söyledim. ne güzel dedi ama beni umursamadı...*

edep ya hu

mehmet anıl'ın inanılmaz tarihi romanı. mehmet anıl’ın son kitabı edep ya hû’nun kahramanı; bosna eyaleti avliya nüfusundan kendi halinde bir ailenin çocuğu iken alınıp istanbul’a getirilen, önce bir paşanın, sonra bir yeniçeri ağasının kapatması olan, atmeydanı’ndaki gizli bir fuhuş yuvasında, askerlere ikram edilen, duygulu, zeki, esprili kız ferhad'ın hikayesidir.

atatürk'ün gençliğe hitabesi

fazla militarist bulduğum sözler içermektedir.

ayı sözlük yazarlarının askerlik anıları

askerlik sayılmaz ama bir hafta gata'ya gidip gelerek, psikiyatr bölümünde sıramı beklerken, sorulan sorulara şaşkınlığımı gizleyememem, nerdeyse psikoloji bölümündeki tüm doktorlarla görüşmem, "eee sen gay'e benzemiyorsun nereden anlayacağız senin gay olduğunu" diyen doktora, " sizin de gay olduğunuz belli olmuyor, nereden bileyim sizin gay olmadığınızı" diye yanıtlamam, görüşmeyi bir hafta daha uzattı.
kadın olmak istemediğimi, hiç makyaj yapmadığımı ve kıllarımı çok sevdiğimi söylediğimde sanki bu yanıtları beklemeyen doktorun şapşal yüzünü hiç unutmayacağım.
tıp bölümünden mezun birinin, gay olmayı hala kadın olmakla alakalı-eş tutan bilim dersi almış ama hala evrimleşememiş -ki evrim teorisine inanmam- bu hayvanın nasıl da doktor olduğuna şaşırdığım...
bilmem kaç yıldızlı komutanın beni odasına çağırıp, sigarasını içerken, yanyan beni keserken sorduğu sorulara iştahla cevap verdiğim ve söylediğim her şeyde tutarlı olmama şaşıran -komutan mıdır nedir- kişinin alenen gay olduğunu hissetmem şaşılacak bir durum değildir.
hadi her şeyi anladım bir ritüel var ve herkes işini yapıyor ama -ulan ben gayim - buraya kadar gelmişim ve size anlatacağımı anlatmışım - beni askere alırsanız rahat durmam, sikerim koğuşu- dediğimde aktif misin diye soran doktora "neden sordunuz? siz pasif misiniz? diye cevaplamam "ahanda şimdi bittin olum sen" diye düşünürken doktorun sakin tavrı dikkatimden kaçmadı.
nihayetinde büyük gün 28 şubat'ta kurulun karşısına çıktığımda bir doktorun -çantanda makyaj takımı var mı? diye sormasına karşılık, bunu daha önce de söylemiştim. makyaj yapmıyorum. çantamda prezervatif var. malum, ateş almaya geldik, ne olur ne olmaz diye- şey ettim...
yok ya burası tamamen sallamasyon.
gerçeği şu : çantanda makyaj seti var mı dedi. ben de makyaj yapmadığımı. çantama bakabileceklerini söyledim. sadece kitap vardı. onlara göre bu da "gayce" bir hal tabi. sadece gayler kitap okur ya ...

ve ve ve sonuç:
hatırladığım kadarıyla 566 soruluk testi cevapladım. onaylandı.
ev,ağaç, insan kompozizyonlu bir resim yaptırdılar.yaptım. resmime bayıldılar. geçtim. onaylandım.
aile görüşmesine abim gelemediğinden, yengem geldi. olduğum gibi olanları söyledi. geçtim.

askerlik muaf oldum.
16 ocak'ta başladığım süreç. 28 şubat'ta son buldu.
gay olmasaydım da askere gitmezdim. bunu kullandım. kabul ediyorum.

eksici göt

ne adamlar gördük yatakta pasiftiler

sözüm ona sokakta, orada burada yani "dışarıda" erkekliğin kitabını yazan, bağıran, küfreden, maço takılan ya da ben " erkeğim ulaaannn!" tavırlarıyla kendini gösteren kişilerin dört duvar arasında nasıl miyavladıklarını * ifade eder.

atatürk'ün gençliğe hitabesi

fazla militarist bulduğum sözler içermektedir.

galatasaray

maçı aldıklarında taraftarlarının özellikle metroda aslan kesildikleri, küfürler yağdırıp metroyu salladıkları; yenildiklerinde de o aslanların süt dökmüş kediye döndükleri takımdır.

ayı sözlük ikinci yazarlar zirvesi

telefonuma kaydettiğimi sandığım "zirve notlarım" olmadığından olan biteni yeniden yazmak zor. ancak kısaca :
dark bear 'in kişisel sorunlarını zirveye yansıtmasını sitenin editörü olarak hoş karşılamadım ama nezaketen anlayışla karşılıyorum. bunun yanısıra kendisiyle tanışmaktan keyif aldım. gayet kibar bir beyfendiymiş. hakkında konuşulanları asparagas olarak değerlendiriyorum. *
arascan dönmez'in mutlu olanlar parmak kaldırsın sorusu yıkıldığım andı. beni ancak sergilediği performansı ayağa kaldırdı. ne konuştuğunu bilen biri olduğunu hissettiremedi. *. kendisinin de bir yazısı olduğu k. kitabını çekilişte kazanan şanslı kişilerden biri oldum. *
zirve damla demircioğlu'yla tanışmama vesile oldu ve belki de yakında kendisiyle kısa film çekimlerimiz başlayacak. kısa filmlerimi kendisiyle paylaşacağımı ilettim. çok başka bir enerjisi var ki çok sevdim. *
özün süzen hanıma olan saygımı ifade ederken utanırım çünkü ben o kadar anlayışlı biri olamazdım heralde. içtenliğine, sabrına ve nezaketine hayran kaldım.
dedikodu olarak da şunu yazabilirim; ayı sözlük yazarlarının böyle önemli bir zirveye değil de vur patlasın çal oynasın gibi boş bir şeye hücum etmesi beni gerçekten düşündürttü. naringergedan anlayacağın üzerine ayı sözlük birinci istanbul fasıl zirvesine katılmayacağım.

damla demircioğlu'nun dediği gibi konuşmak, çok bilmek, çok yazmak su götürmüyor. icraat arkadaşlar, icraat görelim.
ayrıca başak hülya dağdaş hanımın konuşmasını da beğendim ki en çarpıcı vurgusu "eşcinsel olarak kendinizi bir bok sanmayın" o zaman herkes olamazsınız. yoksa hep bağırırsınız "eşcinseller vardır". zaten varsınız, mühim olan hayattaki duruşunuz. *
bir de son gözlemim şu, eşcinseller en az herkes kadar iki yüzlü.

ayı sözlük yazarlarının askerlik anıları

askerlik sayılmaz ama bir hafta gata'ya gidip gelerek, psikiyatr bölümünde sıramı beklerken, sorulan sorulara şaşkınlığımı gizleyememem, nerdeyse psikoloji bölümündeki tüm doktorlarla görüşmem, "eee sen gay'e benzemiyorsun nereden anlayacağız senin gay olduğunu" diyen doktora, " sizin de gay olduğunuz belli olmuyor, nereden bileyim sizin gay olmadığınızı" diye yanıtlamam, görüşmeyi bir hafta daha uzattı.
kadın olmak istemediğimi, hiç makyaj yapmadığımı ve kıllarımı çok sevdiğimi söylediğimde sanki bu yanıtları beklemeyen doktorun şapşal yüzünü hiç unutmayacağım.
tıp bölümünden mezun birinin, gay olmayı hala kadın olmakla alakalı-eş tutan bilim dersi almış ama hala evrimleşememiş -ki evrim teorisine inanmam- bu hayvanın nasıl da doktor olduğuna şaşırdığım...
bilmem kaç yıldızlı komutanın beni odasına çağırıp, sigarasını içerken, yanyan beni keserken sorduğu sorulara iştahla cevap verdiğim ve söylediğim her şeyde tutarlı olmama şaşıran -komutan mıdır nedir- kişinin alenen gay olduğunu hissetmem şaşılacak bir durum değildir.
hadi her şeyi anladım bir ritüel var ve herkes işini yapıyor ama -ulan ben gayim - buraya kadar gelmişim ve size anlatacağımı anlatmışım - beni askere alırsanız rahat durmam, sikerim koğuşu- dediğimde aktif misin diye soran doktora "neden sordunuz? siz pasif misiniz? diye cevaplamam "ahanda şimdi bittin olum sen" diye düşünürken doktorun sakin tavrı dikkatimden kaçmadı.
nihayetinde büyük gün 28 şubat'ta kurulun karşısına çıktığımda bir doktorun -çantanda makyaj takımı var mı? diye sormasına karşılık, bunu daha önce de söylemiştim. makyaj yapmıyorum. çantamda prezervatif var. malum, ateş almaya geldik, ne olur ne olmaz diye- şey ettim...
yok ya burası tamamen sallamasyon.
gerçeği şu : çantanda makyaj seti var mı dedi. ben de makyaj yapmadığımı. çantama bakabileceklerini söyledim. sadece kitap vardı. onlara göre bu da "gayce" bir hal tabi. sadece gayler kitap okur ya ...

ve ve ve sonuç:
hatırladığım kadarıyla 566 soruluk testi cevapladım. onaylandı.
ev,ağaç, insan kompozizyonlu bir resim yaptırdılar.yaptım. resmime bayıldılar. geçtim. onaylandım.
aile görüşmesine abim gelemediğinden, yengem geldi. olduğum gibi olanları söyledi. geçtim.

askerlik muaf oldum.
16 ocak'ta başladığım süreç. 28 şubat'ta son buldu.
gay olmasaydım da askere gitmezdim. bunu kullandım. kabul ediyorum.