saç kestirmek

uzayacağını bile bile şekillendirme adına berbere/kuaföre para verdirten eylem. ancak kesildikçe kaybetmenin verdiği üzüntü yerini şekillenen saçların alacağı pozitif yorumlara bırakır. insan kuaförden çıktığında kendini daha iyi hisseder; çünkü doğru kesilmiş ve taranmış saçlar insanı baştan yaratır. günümüzde saç kesimi yerini saç tasarımına bırakmıştır. ya!
elimde makine,
vururum sıfıra
1 hafta geçer utanmaz çıkar saç
sanki çok var ya
kes bir kez daha.
aman kulak arkasına dikkat et kalmasın
arkayıda kesmek zor haci be.
88 oluverirsin anında

saç uzatma döneminde ve uzatıldığında acayip derecede ekonomi sağlanan eylem.
bazen istenmeyen sonuçlar doğurabiliyor,çoğunlukla saç kesen ustanın insafına kalmışsın ve kesimi beğenmesen de
ellerine sağlık dersin
bazen hiç alakasız sonuçlar doğurur,mesela berber sana dayar ve erekte olur (bkz: berber dayaması)
sonuçtan memnun olmasan da,o anların verdiği şevk ile 3 katı para vermeyi bile göze alırsın...
tanımadığınız bir yerde kestirirseniz sonuç hüsran olabiliyor. istisnalar var tabii...
genelde kendimi daha iyi hissettiren bi duygu...ama uzun zamandır kafamı kendim kazıdığım için kendi kendime mutlu oluyorum..
ilk zamanlarında ne kadar güzel kesilirse kesilsin 2 hafta sonraki modeli asla bir kuaförün veremeyeceği aşikardır.
saç kestirmek bu yüzden cesaret ister götüm götüm 2 hafta dolaşılmaz öyle.
sen tarif edersin "usta böyle yanları kat kat kes ama üstleri çok kısaltma, enselere gelince bik bik bik bik....." usta alır eline makineyi "he, he, anladım" der ve bir önceki müşteriyle aynı tarifeyi uygular.
makasın kulağın dibindeki şıkırtısı ve makinenin ensedeki titreşimleri ise bir erkeğin başka bir erkeğe tattırabileceği en güzel duygulardır.
bir de saç kestirmek, önüne düşen saçların içindeki beyazları saymaya çalışmaktır.

bir de şu link var tabi. kulaklıkla dinlemeniz gerekir.

http://onemansblog.com/2007/05/13/get-yo...
götüm götüm kaçtığım eylemdir. hayır sanki çükümü kesecekler ama yok öyle olmuyor işte.
iki-üç ayda bir gerçekleştirdiğim eylem. yükünden kurtulan bir hamal gibi hissediyorum bunu her yaptığımda. kısa saçı seviyorum yahu.
ilk önce şükrü dudu barber's sonra trio sonra da mehmet tatlıda saçlarımı istediğim şekli verdirip bir anda kazıtan bir insan olarak benim için pek bir sorun olmuyor ama 3 tutam saçada istenilen şekil verilemeyince sinirleri bozulmuyor değil insanın. zaten metrelerce saç yok istediğin gibi kesilmeyince 3 numara ve ya düz bir saç modeli veya dazlak oluyorum ama en son fark ettimki doğal kellik peşimde, o yüzden artık düşünmediğim bir eylem.
sıkılınca makine ile 1 numaraya kısaltmalarımı saymazsak, sakallarımın saçlarımdan daha uzun olmasını sevdiğimden dolayı iki üç haftada bir berbere gidip gerçekleştirdiğim eylem.
intihar etmeden gerçekleştireceğim eylemdir.
çoğu zaman kadınların moralleri bozuk olduğunda ya da hayatlarına yeni bir yön vermek istedikleri zamanlarda yaptıkları işlem. bir diğer alternatif için (bkz: saç boyatmak )
iki yıldır yapmadığım eylem . bohem köşemde kıllardan görünmez olmadım korkmayın . kendim kesiyorum . yine de o berber koltuğundaki rahatlamayı ve uykuya geçme yakınlığını ara sıra özlüyorum .
dünden öyle gerçekleştirdiğim ve çok sövdüğüm iş.
mommo filminde http://www.imdb.com/title/tt1342402/ en çok ağladığım sahnelerden biri de kız kardeşin saçının kesildiği sahnedir.
sürekli yaptığım eylem.bütün yıl asker tarzı dolaşırım.bakımıydı,şekil derdiydi uğraşmam.
erkekler için basit "sıhhatler olsun abi" den ibaret olan bu hadise
kadınlar için eğer güzel olmadıysan 4 gün sürecek depresyon sebebi
en nefret ettiğim eylemlerden bir tanesi .
  • /
  • 2