oral seks yapacak fırsat bulamamak..

yasak, bir kuştur..

(bkz: birinci tekil sahis)

daha iyisi için (bkz: dil atmak)

benim o ben. benim o canı acıyan .. benim o her gece rüyalarında tabuları yıkan.. bağırıyrum sadece sessiz harflerle..

(bkz: sevigili seks)

makyajsız da güzel olabileceğinin kanıtı olan hatunlarla dolu olan sokaklara sahip güzel şehir.

insanın canını en çok acıtandır a dostlar. yıllarca elinden freud düşürmemiş şu kardeşinizin, fuck bodynizin ya da artık neyinizsem amk, kendine dair keşfettiğim en gerçek şey. lan arkadaş, işte olsun, özel hayata olsun, hiç tanımadığım insanlara karşı olsun tespitlerim inanılmaz başarılı ve tehlikenin nereden geleceğini mükemmel bir şekilde kestirebiliyorken kendimi insanların acıtıcı yanlarından, ikiyüzlülüklerinden, sinsiliklerinden koruyamıyorum. ya bu insan var ya.. düştükçe yükseldiğini sanıyor ya.. işte tam bu nedenden dolayı flermonik olarak amk!

deep throat sırasında çıkarılan zorlanma sesi.

küçüklükten beri kulağımda yer etmiş kavramdır. ne anlama geldiğini bir kaç sene öncesine kadar anlamamıştım. ama iş hayatına girip 2 3 sene çalışınca ve o hayatın aslında bize küçüklükten beri öğretilen hayattan ne kadar olumsuz anlamda farklı olduğunu görünce en çok kullandığım söz öbeği oldu. işe git, eve gel, uyu, erken kalk, işten çık, uykusuzluktan öldüğün için mecburen eve git ve çarpı 365. su soktuğum kısır döngü yüzünden beni ben yapan hiç bir şeye zaman ayıramaz oldum. ne bir kitaba başlayıp bitirebiliyorum, ne vizyonu takip edebiliyorum. kurudum lan!

yaşım 19 du. ingilizce öğretmek için bir komşumuza gitmiştim. çocuk duştan çıktığında şaka olsun diye sarındığı havluyu açıp kapadı. ve sonra ben bütün hayatım boyunca oral fantezisi kurdum..

sık sık içine düştüğüm durumdur. yoğun çalışma temposunun arasında düşlediğim pasif tandanslı fantezilerden dolayı kafam nal gibi olmuş, aynı zamanda sigara krizim de tutmuştur. yapılacak şey belli: en kısa yoldan bir kaç kat aşağıda bulunan personel kafesine ( cafe anlamında amk. yoksa sirkte çalışmıyorum. ) inip taze yapılmış filtre kahveden kaynar bir bardak almak ve sigara içilebilen bölüme çıkmak. güzelliğe gel ki benden başka hiç kimse yoktur. o andan sonrası muallakta arkadaş. yok. yok yani bildiğin yok. bundan 10 dakika sonrasına alalım sahneyi, yani bir nevi flash forward yapalım, vaziyet şu: sol elim kumaş pantolonun içinde kuytularımı ve cazibeli penisimi okşuyor, diğer elimde ise bir nefes alınmış ama külü neredeyse yarıya kadar gelmiş sigara. boxerdaki hafif ıslaklık da cabası. had, buyur.. neyse ben bir molaya çıkayım.

kırmızı.

tehlikeli olandır. sinsidir. tedaviye muhtaçtır.

milletin yorgunluğunu almak. neticesinde bir daha yormak.

hamam da oral seks yapmak ve dudaklarımın yapış yapış olması.. hiç yapmadım maalesef..

yeni fantezim. tabii uyuyan ve dudaklarına sürtülen ben oluyorum.

her birine ayrı ayrı zaafım olan guzeller..

o ana kadar ne mastürbasyonlar görmüştür bünya, ne fanteziler hayal etmiştir.. uzun süren banyolar, ıslak biten rüyalar.. sonunda bir cesaret patlaması yaşamıştır. bulmuştur onu. "o" olup olmadığına baktığından emin olmadan. yılların yangınıyla en tatlı yerinde söyler sevişmenin dudaklar: "aşkım içimde kal.."

san francisco senfoni orkestrası ve metallicanın yamulmuyorsam 2000 li yıllarda beraber yaptıkları albumun adıdır. efsanevidir.