efendim öncelikle cement garden adlı filmden bir alıntı yapacak olursak:

"girls can wear jeans *
and cut their hair short *
wear shirts and boots *
cause its ok to be a boy *
but for a boy to look like a girl is degrading *
cause you think that being a girl is degrading"*

bu yazılanların ne kadar haklı olduğu su götürmez bir gerçek. asıl ilginç olan, iki erkeği öpüşürken gören kişilerin bundan rahatsız olması, ya da iki ayının öpüşürken çekilmiş fotografını tiksinç bulan insanlar olması. daha da ilginç olanı ise, bu insanlara şiddetle karşı çıkması gereken insanların kadınsı eşcinsellere aynı tiksintiyle bakması.

kendileri gibi olmadıkları için, onların değerlerine ya da beğenilerini uymadığı için başkasını itici bulan insanlar gayet normaldir. yanlış olan, onların karşısında durmak, öyle olmasınlar demektir. bu kadar yanlış olmasa da yanlış olan başka bir şey de "aman canım, hoşgörmek lazım" demek bizim gibi olmayanlara.

size ne kadar itici, ne kadar tiksindirici, ne kadar iğrenç gelirse gelsin, öpüşen iki erkek de yatakta kocacım diyen pasif de sizin hoş görünüzden çok daha fazlasını hak ederler. birini hoş görmek, tölere etmek, daha birinci adımda o kişiyi yanlışlamak, yargılamaktır. esas yapmamız gereken o kişiyi o olduğu şekilde kabullenmek ve onun öyle olduğunu/ona öyle olma hakkını tanımaktır.

öpüşen maço erkekleri sevgiyle kucaklayıp yatakta kocacım diyen pasife tepki göstermek olsa olsa adam sendecilik, bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılık, ikiyüzlülük, riyakarlık ve benzeri şeylerdir.

haa, çekici bulmazsın, arkadaşlık etmek istemezsin, sıkıcı bulursun o ayrı. ama kimseye bu nedenle yanlışsın diyemezsin.

çirkin diye bir şey yoktur deyip yine cement garden adlı filmden bir alıntıyla bitirmek isterim:

" there is nothing ugly, i never saw an ugly thing in my life, for let the shape of an object be as they may: light, shade and perspective will always make it beautiful."

(bkz: pasif yönelimli olmayı hakaret olarak gören sözlük yazarları)

kişi her hangi birini sevmek ya da sevmemek zorunda değildir. her hangi bir eğilimi yönelimi beğenmek ya da beğenmemek zorunda değildir. örneğin ben, saygı duymadım da ne yaptım yoldan geçerken saldırdım mı? ya da hoşlanmadım da ne yaptım. bu benim hayatım, beğenmediğim herhangi bir şeyle temas kurmamak ta benim seçeneğim. "kıllı götlü göbekli adamlar utanmadan sevişiyorlar" lafı az duyulmadı. pasif olandan bana ne, aktif olandan bana ne. kimin neresine ne girer çıkar bana ne. ayı olmak benim için özel bir durum, kadınsı olmak ise bir kusur. ben eşcinsel olmayı üçüncü bir tercih olarak görmüyorum. benim için ya kadın ya erkek var. erkeksi ya da kadınsı olmak kusur. kusur da, bana ne yine. seks yapmam o kadar. hayatımı tehdit eden bir kusur değildir. bu konuların tekrar tekrar açılması kendi içini anlayamayan, yüksek ihtimalle ya yaşı ya da zeka yaşı yetersiz kalan arkadaşlara ve şakşakçılarına malzeme olsun diyedir. bana iki yüzlü, riyakar diyen şahsı bekliyorum. neden üstüne alındın diyecekler için, benim yazdıklarımdan alıntılarla dolu. merak ediyorum, cidden merak ediyorum. bu sanal cesaretliler ne kadar gerçek cesaretlidir. istediğime istediğimi söylerim. bana göre kadınsı olmak kusurdur. bu kadar. çirkin demem. herkes kendine göre güzeldir. ama kusurdur.

(bkz: sözlükte açılan her başlığı faşizanlıkla ve ötekileştirmekle ilişkilendirmek)
(bkz: gereksiz yere yabancı dilde konuşma ve yazışma ihtiyacı duyan insan)
(bkz: ayı olmayı kusur sanmak)
(bkz: hepimiz kadınsıyız)
(bkz: ötekileştirmeyin derken ötekileştirebilen insan modeli)

(bkz: ingilizce bilmeyi maharet sanmak) *

eğer erkek erkeğe bir ilişki yasanacaksa bu erkek erkeğe olmalıdır denilen durumdur. kadınsı biri ile birlikte olacağıma sağ elim çok daha fazla tatmin eder beni

tamam erkeksi tiplerden hoşlanılabilir ama tüm kadınsıları da yok saymak kendi türüne bok atmak gibi geliyor bana. ben de baştan öyle düşünüyordum kadınsı ne be ıyy pis diye ama zamanla insanın sevmediği hemcinslerine bu kadar bok atmasının yanlış olduğunu anladım. bu sürecimi entrylerimde de görüyorum. sonuçta bir lgbtt yürüyüşü olunca aynı hakları savunmak için beraber yürüyoruz. böyle olmak onların tercihi kimse bize göre kendini ayarlayacak diye bişey yok. herkes zaten dengini buluyor. sen onla sevgili olursun ya da olmazsın kişinin kendi tercihi sonuçta.

espiriklikli, gülünçlü bi sosyal mesaj verebilirdim ama ciddi bir toplumsal mesaj vermeyi daha doğru buldum:

hayatta kalma yetimizi güçlendirmenin tek yolu, türümüze sahip çıkmaktır.

20 küsur yıldır eşcinsel ortamlara girip çıkan biri olarak, feminenken ortama girince birden kasımpaşa kabadayısı kıvamına bürünen erkek eşcinseleri de kasımpaşa kabadayısyken gittiği clubun ortamına uyum sağlamak adına kadınsılaşan erkek eşcinselleri de gördüm ve her gördüğümde de şaşırmaya devam ediyorum.

eşcinsel toplumun, toplumun diğer altkültürleri kadar kuralcı ve baskıcı olması çok ilginç. toplumun geneli tarafından gizli/açık hor görülen insanların eline geçen ilk fırsatta kendinden daha güçsüz başka birine aynı muameleyi çekmesi üzücü en azından

kadınsı olmadığını sanan eşcinsellerin kusurudur.

"kadınsı" ya da "erkeksi" olma durumunu ,hallerini cinsiyet ,yönelim,cinsel kimliklerden soyutlarsak ortada bir sorunun kalmayacağı durumdur. *