kendine açılmak

beraberinde kendinle barışık olmayı da getiren süreçtir.*
birisine açılmadan ilk önce kendine karşı dürüst olmak gerekiyor. kendini farketmen biraz geç olmuş olabilir. çünkü toplum bu yönelimini sapıklık ve ahlaksızlık olarak tanımlar. belki kendini inkar etmişsindir. fakat sen yok saydıkça sana zarar verir.
kendimi fark etmek değilde adlandırmak 29 yılımı aldı.* yoksa ne hissettiğimden yıllardır emindim. sadece adını koyamadım bi türlü.

edit: fazla açılmayın tabi. biraz kıyıda dolanın.
6.sinifta pornoda gayleri gordugum an erkeklerden hoslandigimi anlamistim ama bir turlu tam anlamiyla kabullenememistim, bu sene onu gerceklestirdim. iyikide kabullenmisim diyorum, en basta kendimle baristim. farkli bir seyler deneyimledim ve gercekten hosuma gittigini , yonelimimin bu oldugundan emin oldum,
kim bilir belki kendimle barisabilseydim belki hayat benim için bambaşka olabilirdi. kendimi afedemiyorum.
öncelikle insanın kendisiyle barışık olmasını gerektiren davranıştır. sonrasında kendisine açılablir.
sancılı durum. farklı psikolojik rahatsızlıklara sebebiyet oluşturma ihtimali var (kendimden biliyorum), dikkatli olmak, gerekirse yardım almakta fayda var
çocukluğumdan beri biliyordum ama açılmam yıllarımı aldı, onu da isteyerek değil tesadüfen yaptım.
ben en başından beri kendime açıktım zaten, barışıktım kimliğimle. önemli olan başkalarına açılabilmek. onu da bir kaç yakın dostumdan başka kimseye yapamadım bugüne kadar.
henüz başaramadığım şey.
hâla edinemediğim eylem.
eylem diyorum çünkü bunu başarabildiğim zaman önemli aksiyonlar alıyor olacağım.
şuanda gustav jung' in kalıtsal arketiplerine sığındırıyorum kendimi. bazen "ulan yorgo bu kendini bilmemezlik yüzünden mi biseksüelsin" demiyor değilim.
şuansa bu ikilemim beni rahatsız etmiyor amma sayın yazarlar kabullendiğimde ya da en azından şu ucsuz bucaksız sıfatlar denizinde en azından kendimi hah bu diyebileceğim bir sıfat bulmak, olduğumdan daha da çok mutlu edecek beni bundan eminim...
bir keresinde istiklal de yürürken bir adam durduk yere kolumu tutup "kimsin sen" diye sormuştu. o anda sadece yüzüne bakıp tek kelime edememiştim. o adam kimdi, neciydi hiç bilmiyorum.
ama tek bildiğim cevaplamadığım tek sorudur bu kimsin sen..