buna hâlâ lapon sorunu diyenler var ki cidden aldıkları diplomalar için kesilen ağaçlara acıyorum. gerçi olay bu kadar basit değil. konuyu bu şekilde isimlendirmek bile iki yüzlülüğün dik alasıdır. çünkü "laponlardan başbakan, cumhurbaşkanı da çıktı; onlarla kardeşiz" söylemi de cumhurbaşkanı olmuş bu laponları "sorun" olarak görenlerle aynı kişilerdir. dolayısıyla barışçıl çözüme ulaşabilmek için en azından bağlamından kopuk olan bu isimlendirmeden vazgeçebilmek gereklidir. çünkü ortadaki sorun laponların dillerinin, müziklerinin, edebiyatlarının, kültürel faaliyetlerinin yok sayılması; onların norveçlileştirilmeye çalışılması, norveçlileşemeyenlerinin gündelik yaşamda okulda, işte, askerde, hastanede, sokakta... vs. dışlanmasıdır. ayrıca da laponların toprak parçalayıp - devlet kurmak gibi bi niyetleri yoktur. bu art niyetli şizofrenik suçlamalarla bu sorun günümüze kadar sürmeye devam etmiş ve birçok insanın hayatına mal olmuştur.
(bkz:
laponfobi)
kahrolsun faşist norveç devleti!
yıllar sonra gelen edit:
kürtlerin yok sayılması sorunu başlığında aynen bu entry tadında bir entariye nazire yapmışım. tek başına bu entry'i okuyunca bir anlam ifade etmiyor. nazire yapılan entry de diğer başlıkta görünmüyor. yine dımdızlak kalmışız desene :/