ne çok istiyoruz, biri arasın mesajlar yazsın. merak etsin bizi. sorsun. hatta kıskansın. özel hissettirsin. dikkat etsin. özen göstersin. sarsın sımsıcak olsun. öyle öpsün ki, hayat dursun. işte bu yüzden hata yapıyoruz, zira istediğimiz bu, bu ruhun ihtiyacı. kafamızdaki hayallerin yerine birini oturtuyoruz. çok düşünüyor çok seviniyor çok üzülüyoruz. yani her şeyi abartıyoruz. farkında bile olmadan yapıyoruz hem de. sıklıkla işler istediğimiz gibi gitmiyor. en şaşırtıcı olansa gerçeklerin ortada olması hiçbir şeyi değiştirmiyor. hep orada bir yerde biri var diye bekleşiyoruz. tavuk kümesindeki tavukları gibi. sonuç hep aynı.
(bkz:
hüzün)