öğrenci ile talebe arasındaki fark

öğrenci, daha yetmiş senelik bir çocuktur ve tek derdi öğretmenin öğrettiklerini öğrenmektir. talebe ise asırlardır öğrenme aşkı ile bilgiyi talep eden koca çınardır. yeni batı, " öğrenci merkezli eğitim" diye yeni keşfettiği sistemle talep eden 'öğrenci' yaratmaya çalışıyor. biz ise talebimizden vazgeçtik. biz öğrenci olunca bazı şeyler ters gitmeye başladı. öğrenmeye odaklanınca yanlışı, tersi de alıverdik koynumuza.

(bkz: milliyetçiliğin zararları)
öğrenci öğretmenden ders alır, talebe muallimden.
talebe sanki talep ediyormuş da öğrenci öğrenici miymiş neymiş gibi.
hiç bir fark yoktur. ikisi de öğrenir. yok eğer fark varsa onu telaffuz edenler arasında arayın derim.
dışardan bakınca bi fark yoktur fakat talebe öğrenmeye aç kişidir öğrenciyse öğrenmesi gereken kişi gibi bi algı oluşturur sözcük oluşumu itibariyle.
biri türkçe biri arapça. hatta arapça da değil sadece aynı kökten.
günümüzde talebe bir yandan cemaat yurtlarında kalıp ders alan bir yandan okula giden öğrenciler için kullanılırken öğrenci, sadece ilkokul, ortaokul, lise ve üniversite ve dengi kurumlarda eğitim alan gençler için kullanılmaktadır. hem talebeligim hem öğrencilik deneyimim vardır.
ak ile beyaz arasındaki fark gibidir. kar beyazı deriz, kar akı değil. yumurta akı deriz, yumurta beyazı değil. eş gibi görünen anlamlar ince nüanslar içerir. kara talih deriz, siyah talih değil... öğrenci ve talebe arasındaki fark, aydın ile münevver arasındaki farkla hemen hemen aynı ideolojik bakıştan beslenir.
öğretmen ile muallim arasındaki farktır.